Yıkıntıların arasından bir nice canı kurtaran alp ekibin müdürü o anları anlattı
“Gündüz gelgel sıcaklığının nakıs 7 mertebe, gecede nakıs 15 aşama ve henüz şeş olması şartlarımızı zorladı. ‘Yılmak yok, farımak yok’ dedik. Umudumuzu birlikte tüketmedik”
DÜZCE Kahramanmaraş merkezli depremin ardından gelişmemiş sürede facia bölgesine ulaşan ve ekibiyle gelişigüzel birçok vatandaşı çökme altından kurtaran Düzce Belediyesi İtfaiye Müdürü Mehmet Ali Alp, “Dur durak bilmedik. Bizi orada bildirme çok zecrî güneş çekicilik sıcaklığının eksi 7 paye, gecede eksiklik 15 rütbe ve henüz altı olması şartlarımızı zorladı. ‘Yılmak bulunmayan, yıpranmak bulunmayan’ dedik. Umudumuzu dahi tüketmedik. İyi çalıştık” dedi.
Düzce Belediyesi İtfaiye Müdürlüğü, Kahramanmaraş merkezli depremin ardından hemen koordine kendisine, afet bölgesine gitti. İtfaiye Müdürü Mehmet Büyük Kahraman öncülüğünde afetin vurduğu Adana’ya giden ekipler, buradaki çalışmanın ardından AFAD marifetiyle Kahramanmaraş’ın Elbistan ilçesinde görevlendirildi. Yıkıntıların arasından birçok canı kurtaran, depremzede vatandaşlara umut olan ekipler, görevlerini başarıyla tamamlayarak kente döndü.
“Zat bünyemizde süratle takım hazırladık”
Depremden çabucak sonraları o akşam bekçi olan itfaiye aracı personellerinin kendisine durumu bildirdiğini söyleyen İtfaiye Müdürü Mehmet Uca Kahraman, “Takkadak kendimize ilişkin kriz merkezi kurduk. Kendi bünyemizde dakikasında ekip hazırladık. İvedi adına buradan çıkışımızı gerçekleştirdik. Kahramanmaraş bölgesine göre akım ettik. Bizde şöyle bire bir boyut vardır. Siz çıkın arkanızdan size bilgileri ulaştırırız üzere. İlk etapta Adana ili bize fariza adına verildi. Adana’ya gittiğimizde binaların pimpirik şeklini gördük ancak bizim orada çokça yapabileceğimiz ayrımsız özdek yoktu. Çökme kaldırma çalışmaları yapılacaktı hemen. Orada yaptığımız istişarelerin peşi sıra AFAD İl Müdürlüğü bilgisi dahilinde Elbistan’a görevlendirildik. Ertesi sabahleyin 10.30 sıralarında bölgeye ulaştık” dedi.
“Dur durak bilmedik”
Elbistan’de yerle bire bir olmuş bire bir kaza manzarası ile karşılaştıklarını anlatım eden Kahraman, “İkinci depremde göçük altında artan vatandaşlar ile evlerinden kayıt almaya giren, iş yerlerinden malzeme almaya giren vatandaşlarımız çöküntü altında kalıyor. Çabukça ihbarlar ile canlı aynı kardeşimizi kurtardık. Arkası Sıra çalışmalarımız başladı. Dur durak bilmedik. Bizi orada yeryüzü çokça kahir ruz gelgel sıcaklığının nakıs 7 etap, gecede eksi 15 kademe ve henüz altı olması şartlarımızı zorladı. ‘Yılmak yok, kocamak namevcut’ dedik. Umudumuzu de tüketmedik. İyi çalıştık” diyerek konuştu.
“80 ilde bu çalışmaların olması gerekiyor”
Form üssü Kocaeli’nin Gölcük ilçesi olan 17 Ağustos 1999 depreminden etkilenen, 12 Kasım 1999’da ise iri aynı yer sarsıntısı etkili Düzce’nin, facia konusunda bilinçlendiğini ve taharri kurtarma üzerine sınama kazandığını vurgulayan Alp, şu ifadeleri kullandı: “Kıyamet bölgesinde çokça kesin gördüğümüz bire bir format vardı. Düzce, 1999 yılında 17 Ağustos ve 12 Teşrinisani depremlerini atlatıyor ve bu depremlerden bilahare sivil topluluk kuruluşları kontrol kurtarma ekipleri büyümeye başlıyor. Şunu gördük kim Düzce, memleket ölçekli bazda haddinden fazla ileri seviyede. Düzce’de o kadar gönüllü kardeşlerimiz var ki, bütünü orada. Düzce Üniversitesi’nden birlikte akademisyenler vardı, ayrımsız çamçak çay getiriyor. Türkiye’de 81 ilde sivil cemiyet kuruluşlarının sayılarının artması, eğitilmiş personellerin sayılarının artması, engelleme edecek kapasiteye gelmesi haddinden fazla önemliymiş. Tığ filhakika bunun bilincinde namına bu çalışmaları yapmışız. Geriye mütezayit 80 ilde bu çalışmaların olması gerekiyor. Düzce’de bu saatten bilahare eskimemiş oluşacak fahri topluluğun hep eğitim ve tatbikat kısmına sonuna büyüklüğünde destek vereceğiz”
