Aksaraylı Etçi: İnsanlar Gelip 20 Lira Kıyma İsteyince Benim İçim Acıyor

EKSIKSIZLIK ONUR ATALAY

Aksaray’daki kasaplar, et fiyatlarının yüksekliğinden şikayet etti. Kasap Meze Pınar, “Bu işi 32 yıl yaptım, ego bu yıllardaki büyüklüğünde ateş bir molekül görmedim. İnsanlar gelip 20 teklik kıyma isteyince benim içiş acıyor” dedi.

Aksaray’de kasaplar, iktisadi akse dolayısıyla yaşadıkları sorunları ANKA Bili Ajansı’na anlattı.

“BİZ ZAMLANMASINI İSTEMİYORUZ, KÜL TERSİNE UCUZLASIN Kİ İNSANLAR ALABİLSİN”

Mesleğini bırakmayı düşündüğünü belirten Ayhan Darılmaz, “Etin kalitesine bakarak, söz temsili yemeklik etinden tut de kuşbaşına kadar 130’dan başlıyor, 140-145’e büyüklüğünde gidiyor. Atıyorum, haftada tıpkı dana satmak var, ayda benzeri dana kıymak var. Fiyatlar yükseldikçe, çalım gücü düştükçe, sunma-talep mevzusu… Ben burada tezgahtan alıp satarsam, gider eser alır hayvanı kestirirsem, satamazsanız o ant bakir ayrımsız servet alamazsınız. Bu bile elbette herkesi zincirleme etkiler. Biz zamlanmasını istemiyoruz, bilcümle aksine ucuzlasın kim insanlar alabilsin, tüketsin. Tüketsin kim tığ antant yapabilelim, bu nöbet hem tecimen kazanacak hem üretici kazanacak, efsanevi besleyen insanlar dahi kazanacak. O şekilde birbirini takip kırat masraf. İndirimli ürünler, tavuk bilfarz, başlangıçta 1 kilo, 2 kilogram kayran müşterilerimiz da şu zaman noksan kilo, bir yemeklik alıyor, 300 gram alıyor. Kilolar amiyane düştü” dedi.

“BU İŞİ KIRKYILLIK BIRAKIP HAYVANINI KESİME GÖNDEREN HADDINDEN FAZLA KİŞİ VAR”

Mandıracılığı bırakan üreticiler olduğunu söyleyen Darılmaz, “Cümle dünyalık almak icap bu şekilde. İkinci, üçüncü ayrımsız remiks elan gelirse yani bu mesleği bile bırakmayı düşünüyoruz. Mesela bire bir karkas, sıska, 96-97 liradan kesiyorsunuz, bize peyda 117-118 liraya geliyor. Demin işçiliği, elektriği, suyu, kirası, vergisini eklediğimiz ant bize maliyeti 128-130 lirayı buluyor. Şimdi şöyle düşünün; sizin 20 modül ineğiniz var, siz bu ineklerden elde ettiğiniz sütü dolgunca tıpkı paraya satarsanız bunun yanı sıra damızlık, yani bizim vücut dediğimiz inikat malı beslersiniz. O efsanevi onu karşılar. Amma siz benzin ineklerini sattıkça vazıhamil oranı azalacak. Ayvaz hayvanın gelip gelmeyeceği mahsus değil. Deminden 20 kıta hayvanı olan eş sütünü satıp karşılığı alamazsa, daim antant yaparsa bizim etlik dediğimiz hayvanda da tenakus olacak. Şimdi insan yapamıyor, geçinemiyor yahut aldığı parayla verdiği mülk birbirini karşılamıyor. Meşbu mandırayı bırakanlar var, bu işi cezrî bırakıp hayvanını kesime gönderen çokça yaşama var. Ferda bir gün benzin ve benzen ürünleri zamlandıkça istek ete da kaçınan benzen birlikte mümteni, bu yol kimesne yapmayacak bu işi. Beis ettiğiniz tıpkı işi yapar mısınız? O yüzden biz, bindiği dalı tefrik etmek demeyelim birlikte akan bir akarsu var, temel var, tığ buna isteyerek tapa basıyoruz ve kenarlardan sızıyor o, sızmayı bile çelmek amacıyla iyiden iyiye körüklüyoruz” diye niteleyerek konuştu.

“DAMIZLIK DEDİĞİMİZ HAYVANLARIN KESİMİNE KARŞIYIZ”

Darılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Şu dakika devletin politikasını bilmiyorum. Bu yemcilere münasebet kimesne bire bir konu söylemiyor? Yemleme fiyatlarını illet kimesne aşağıya çekemiyor? Amma derakap süte, ‘Hadi 10 teklik, 5 liralık aşağı çekelim’. Amma bu bizi birlikte etkiliyor. Tığ banko istemiyoruz, özellikle maya dediğimiz hayvanların kesimine karşıyız. Yüzdelik 70 müşteri kaybettik. Şuradan sabık 10 kişiyi çevirin, güvence 8’i acep ten almış mı tafsilatlı zamandır? Şimdi Kurban Bayramı’nda kurban, dini tıpkı vecibeden bundan sonra ve şu an maalesef hep etlik kesiyor. Âdem diyor ki ‘Ben buna bu sene 3 teklik fazla vereyim, benim 20 kiloluk etim 35 kilogram olsun’, onunla aynı abece geçirecek. Geçen Kurban’a aynı hafta kaldığında, güzeşte Kurban’dan kalan etlerini kıyma çektim, düşünün yani. Dondurucudan getirmiş, ‘Hangi eti’ diyorsun, ‘Sabık Kurban’ın eti’ diyor. Tığ bu insanlara hitit zahir satacağız, imkanı namevcut. Yüzde 70, yüzde 80 fark ediyor.”

“BİZ DE FİYATLARDAN KIVANÇLI DEĞİLİZ”

Kasap İbrahim Selim ise “Al ten, dana hitit şu zaman 150-160 bandında ilerliyor. Tavuk etleri de parçasına bakarak değişiyor. Cümle tavuklar, 45 liradan 65-75 civarında seyrediyor. Zamların gelmesi bizim üzere üstelik bol değil, çünkü biz da müşteriye yaymak zorunda kalıyoruz, azrail dahi cebin tarafta mağdur durumuna düşüyor. O yüzden biz üstelik etkileniyoruz, satışlarımız düşüyor haliyle. Müşterilerimiz, bazıları direkt geliyor, çakılı müşterilerimiz ama söz temsili değer araştırması yapıp gelenler var, bakıyorlar. Biz dahi fiyatlardan kivançli değiliz haliyle. Tığ birlikte ucuza harcamak isteriz ama bize gelen ürünün fiyatı anlaşılan, tığ üstelik ona göre fiyatlarımızı dengelemeye çalışıyoruz. Benzen ineklerimiz kesime gittiği üzere fiyatlar artıyor, bu üstelik bizi hırçın etkiliyor. Biz bunu çokça yansıtmamaya çalışıyoruz, ama gerek istemez yansıyor. Elimizden geldiğince fiyatları korumaya çalışıyoruz. Müşteri kaybı, mesela geliyorlar, fiyatlara bakıyorlar, doğrusu artık alışılagelen karşıladıkları üzere bu meydan bandında, haliyle gelip alıyorlar. Bazıları bütçesini aştığı üzere daha beş altı aksata yapıyor. Söz Misali aynı kilogram alacakken eksik kilo almayı tercih ediyor. Bu şekilde düşüş oluyor. Öncelikle bu hayvan üretimindeki dengeyi korumalılar ki biz alışta kendimizi koruyalım, ona göre de müşteriye bu fiyatları yansıtalım” dedi.

“ÜRETİM OLMASI İÇİN DOĞUM OLMASI LAZIM”

Hayvanların kesime gittiğini belirten kasap Küçümseme Bulak üstelik “Iz adına 97’de girdim, kestirmece 32 yıldır bu işi yapıyorum. Şu anda müteferrik dana hitit, rafine 150 liralık, sırt 160-170 lira beyninde. Kuzu etimiz 125 liralık. Yani standart fiyatlarımız, 125 üzerinden satıyorum kuzuyu. Kategorik 160 liralık. Zammın gelmesi bizim üzere yetişkin değil. Bize aynı kereliğine belli desinler ki ‘Kesim 110 teklik’, biz ona bakarak özlük zammımızı ayarlarız. İsterse tıpkısı yıl öyle devam etsin. İşin zehir tarafı şu; güzeşte hafta etin kilosu 97 liraya yükseldi, bu hafta 95, 92, 93’ten bahsediliyor. Yani şuurlu benzeri ekincilik ve karye işleri şeyimiz yok bizim. Tarımımız çok çığlık yani. Yeme zam geliyor, dananın fiyatı düşüyor. Şu dakika bati aynı şekilde ayran budalası kesiliyor. Şimdi istihsal olması için veladet olması geçişsiz. Yani bizim kişi malımızı yetiştirip, etlendirip piyasaya sürmemiz lazım. Tığ hangi yapıyoruz? Yeme zam yapıyoruz, buzağılayacak hayvanı kesime gönderiyoruz” diyerek konuştu.

“İLK EVVEL GİRDİLER DÜŞECEK, YEM DÜŞECEK”

Girdilerin ve ağizotu fiyatlarının düşmesi gerektiğini tamlayan Söz Pınar, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Hangi olacak bunun sonu? Tamam, bu yıl iyiyiz, 86 liradan ineği kestik, fena hâlde dünyalık de kazandık, önümüzdeki yıllarda bu insanlar ne tüketecek, istihsal olmazsa elbette olacak bu iş yani? Ekincilik Bakanı nasıl yapıyor bu işi ego anlamadım yani. 350 liraya ağizotu yükselecek, ama kesim düşecek. Yani bu işin çözümü hangi biliyor musun? İlk evvel girdiler düşecek, ağizotu düşecek. Kesime gitmesi muhteşem değil. Bugün amacıyla düşük kıymet, ileriye çevrik çiftçiyi bitirmektir. Ben dahi isterim etimin 100 liraya satılmasını, benim üstelik işlerim düşüyor. İlk önceki benim çiftçim desteklenmeli kim benim sirkülasyonum bitmeme etsin. Yani ego, alacağım hitit bire bir yerden realizasyon edeyim. Ette anca tıpkısı eş olmuyor, çünkü bire bir minimal ücretli alamıyor. Ego 2007 yılıyla kıyas ederim; tığ markette çalışırken etin kilosu 10 liraydı, minimum ecir 450-500 liraydı, 50 kilo vücut ediyordu. 7 buçuk teklik de kuzunun kilosu, 60-70 kiloya geliyordu kuzu hitit. Amma gündeş asgari ücretle aynı 10 kilo kayıp var, antrparantez 10 kilodan de çok. Zaten Türkiye, işçi sıralamasında minimal ecir üzerinden etkin tıpkı büyüklük. Yani farklı Avrupa ülkeleri üzere 2 milyon ferah gelirli insan, 5 milyon minimum ücretli namevcut. Bu ülkenin yüzde 50’si minimal ücretli. Onun amacıyla üstelik bizim burada asgari ücrete düşen seçme 10 kilosu, tabiatıyla ki bizim işlere yansır. Yük burada dediğim gibi.

“İNSANLAR GELİP 20 LİRALIK KIYMA İSTEYİNCE BENİM İÇİM ACIYOR”

Mezbahaneler birlikte haddinden fazla kötü olaylar oluyor, tarımcılar bu işleri strateji etmiyor. Ölen malın baştan küpesi yazdırılıyor, devletten desteklemeler alınıyor. Bu ayrımsız ihbardır, bu malların yeniden desteklenmesi alınıyor. Ululuk soyuluyor, aleni soyuluyor yani. Bu işi izlem edecekler elini atsın, yoksa bu memleket uçuruma hak yolu alıyor. Üretilmezse bu hisse senedi biter. Tallahi ego size tıpkı madde diyeyim; ben bu işi 32 yıl yaptım, ben bu yıllardaki kadar kötü tıpkı molekül görmedim. İnsanlar gelip 20 lira kıyma isteyince benim içiş acıyor. 110-130 gram arasında vücut alıyor kayırıcı, makarnanın konusunda kızıl gayrimümkün o ya, arz niteliksiz yapılacak kemirmek makarnanın konusunda altın olamaz. Bilmiyorum, Cenabıhak yardımcımız olsun. Amma birlerinin dahi taşın altına elini koyması geçişsiz. Şu yolsuzlukları, dönenen usulsüzlükleri… Yapılmadık bokluk kalmıyor bizim memleketimizin genelinde. Aksaray benzeri ayrı de memlekette hakeza ayrımsız sıkıntı var.”

Share: