Sonuç zaman bilgelik… Işid’in Türkiye Emiri Olduğu İddia Edilen Kasım Güler, 10 Ilk Teşrin Katliamı Davasında Tanık Namına İfade Verdi: “74 Devir MİT’in Elinde Kaldım. İşkenceyle…

GÜRKAN DEMİRTAŞ

10 Ilk Teşrin Ankara Gar katliamına ilişkin firari sanıkları yönünden devam fail davada, terör örgütü IŞİD’in Türkiye emiri olduğu tez edilen Son Teşrin Güler şahit olarak rapor verdi. Güler, henüz ilk verdiği ifadeleri reddederek, “MİT’in operasyonuyla yakalandım. 74 gün MİT’in elinde kaldım. Gözüm kapalıydı. Kavuşum altındaydım. İşkenceyle herhangi bir şeyi akseptans ettim” dedi.

Türkiye’nin önceki insanlığa cebin suç yargılamasının yapıldığı ve firari sanıklar yönünden bitmeme eden 10 Teşrinievvel Ankara Gar katliamı davasının duruşması, Ankara 4. Tehlikeli Ukubet Mahkemesi’nde bugün yapıldı.

Duruşmayı, katliamda hayatını kaybedenlerin yakınlarının yanı sıra CHP Umumi Başkan Yardımcısı Iye Ağbaba, CHP milletvekilleri Kani Beko, Mahmut Tanal, Süleyman Bülbül, Burak Erbay, Gülizar Emecan, Nurhayat Altaca Kayışoğlu, Istekle Yüceer, Mehabetli Haydar Hakverdi, Sevda Erdan Kılıç, Maksat Emir, Müzeyyen Şevkin, Şanlı Şeker Hastalığı ile HDP milletvekilleri Mahmut Toğrul, Mürtefi Kenanoğlu, Oya Ersoy, TİP milletvekilleri Ahmet Şık ve Sera Kadıgil bile izledi.

“AYDA 2-3 SEFER GİRİP ÇIKIYORDUK. TÜRKİYE’DEN ÖZELLİKLE GİYSİ GETİRİP BÖLÜT YARDIM EDİYORDUK”

Duruşmada, IŞİD’in Türkiye emiri olduğu kanıt edilen ve Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) aracılığıyla Suriye’üstelik yakalanarak Türkiye’ye getirilen Son Teşrin Güler şahit yerine dinlenildi. Güler, şunları söyledi:

“Erman Ekici’yi tanımıyorum. Ben, 2014 yılında Suriye’ye gittim. 11’inci ayında Rakka’de kaldım. DEAŞ izin vermediği amacıyla çıkamadım. Yılın akıbet aylarında ailem birlikte geldi. 2015 yılının altıncı ayına büyüklüğünde DEAŞ’da kaldım. Yaralandım, iki yıl yatalak kaldım. Burada, mevrut ailelere koruyucu oluyordum. Halep’ten göndermek, besin kadar arkalama malzemelerini Suriye’ye götürüyorduk. Ayda 2-3 sefer girip çıkıyorduk. Türkiye’den hele yayımlamak getirip halka arkalama ediyorduk.

2015 yılının altıncı ayında ayağım hurdahaş oldu. Hastanede kaldım. IŞİD namına yetişek vermedim. Silahım vardı. Yaralandıktan bilahare 2 sene yatalak, evde kaldım. İki sene sonra ‘Artık sana maaş vermeyeceğiz’ dediler. ‘Artık çalışman lazım’ dediler. 2017 yılının son dönemleri, çıkmak istedim ama izin verilmedi. 10 Ekim olduğunda Tabka’daydım. İlhami Balı ile Adana Cezaevi’nde karşılaştım. 4-5 çağ bire bir odada kalmıştık. Suriye’ye geçe beni sınırdan o geçirdi. Yunus Durmaz’ı tanımıyorum. Ahmet Çağ’i Konya’dan tanıyordum amma DEAŞ bölgelerinde görmedim.

“74 BÖLÜM MİT’İN ELİNDE KALDIM. GÖZÜM KAPALIYDI. YERİN ALTINDAYDIM. İŞKENCEYLE GELIŞIGÜZEL ŞEYİ AKSEPTANS ETTİM”

2021’in nisan ayında ambulans ile giderken Suriye içerisinde MİT’in operasyonuyla yakalandım. 74 dönüş MİT’in elinde kaldım. Gözüm kapalıydı. Kavuşum altındaydım. İşkenceyle rastgele şeyi kabul ettim.

Nusret Yılmaz’ı, Suriye’bile hastanede nöbet tuttuğum tam gördüm. Yaralıydı. İfademdeki sözler bana ilgilendiren ama MİT’in tehdidiyle konuştum. Türk askerini yakanlardan ayrımsız tanesinin ismi Ebu Talha’ydı.

Suriye’birlikte seçkin ahit yüzlerce sevimli Türkiye’ye geçer akçe ve gelirdi. Tıpkı sorun yoktu o periyot. Muhammed Cengiz Dayan ile Adana Cezaevi’nde tanıştım. Ahmet Sıra ve Muhammed Cengiz Dayan ile Suriye topraklarında görüşmedim. Aynı görevleri var mı bilmiyorum.”

Güler’in beyanlarına mahkeme salonundaki katılımcıların tepki göstermesi üzerine mahkeme başkanı duruşmaya 15 an ara verdi. Sunulan aranın ardından bitmeme fail duruşmada Güler, şöyle konuştu:

“Fursan-ül Hilafe Ketibesi’ni duymadım. Şeddade’birlikte iki ay hastanede kaldım. 10 Ilk Teşrin katliamını Rakka’dayken öğrendim. Mustafa Dokumacı ile Türkiye’üstelik tanışmadım, DEAŞ topraklarında tanıştım, Rakka’üstelik tanıştım. Dokumacılar Grubu’nu medyadan duydum. Dokumacı’nın anca aynı görevi, sorumluluğu olup olmadığını bilmiyorum. Dokuyucu, mescitte ara sıra, mevrut Türklerle oturup konuşurdu. Benim kod ismim Ebu Usame’ydi.”

Güler’in ifadesinin peşi sıra mahkeme, şikâyetçi avukatlarının beyanlarıyla devam etti. Şikâyetçi avukatları, Suruç katliamı davasına ulaştırılan ancak Ankara Gar Katliamı davasına yollanmayan, davanın sanıklarının nerede olduğuna ilişkin araştırma raporlarının istenilmesini ve Suriye’bile olduğuna ait tutanaklar mevcut sanıklar üzerine Suriye devleti ile iadeli işlemlerinin başlatılmasını kâm etti.

Avukat İlke Işık, dosyaya ifade tutanakları eklenen, Konya’daki IŞİD davasında tabir vermiş olan kişilerin şahit adına dinlenilmesini istek etti. İlke Işık, 10 Teşrinievvel Ankara Gar katliamı asıl davasının hükümlülerinden Yakup Şahin’in katliamdan geçmiş, 30 Ilkgüz 2015 tarihinde Nizip Emniyeti marifetiyle belirleme edildiği ve bunu Ankara Güvenlik Müdürlüğü Terörle Savaşım Bölüm Müdürlüğü’ne bildirildiği halde seçkin şekilde prosedür yapılmadığını belirtti. Işık, bu tespit tutanaklarının da dosyadan ayıklandığını söyledi.

Sızlanan avukatlarının peşi sıra, sanık ve sanık avukatları bayram aldı. Maznun avukatı Erhan Amut’ın yakınan avukatları ve aileleri suçlayan beyanları üstüne murafaa salonunda gerginlik çıktı ve duruşma heyeti duruşmaya 15 dakika duruluk verdi. Sunulan aranın ardından Rekiz, beyanlarını tamamladı.

Mahkeme heyeti, olayla ilişkin duyum raporlarının getirtilmesi talebinin reddine, Suriye’üstelik bulunduğu kanıt edilen sanıklar için tespitlerin sorulmasına ve varsa istenmesine, İstanbul’de yakalanan IŞİD yöneticisi Şike Sumaidai ile ilişik tıpkı soruşturma olup olmadığının sorulmasına ve varsa tıpkısı örneğinin mahkemeye gönderilmesine, Erman Ekici’nin mevkufiyet halinin devamına karar vererek duruşmayı 27 Fasıla 2022 tarihine erteledi.

Share: