Mersin’da bölge turuna çıkanların semavi denizi ve yeşil doğasıyla tercih ettiği Dana Adası, su şeş zenginlikleriyle de plonjon tutkunlarını ağırlıyor.

Silifke ilçesi açıklarındaki Dana Adası, mıntıka turlarıyla Şark Akdeniz’i gezen evcil ve yabancı turistlerin geçmiş duraklarından biri oluyor.

Maviyle yeşilin birleştiği doğasının yanında su altı zenginlikleriyle de öne çıkan cezire, dalgıçlara ve günübirlik dalış eğitimi alanlara aile sahipliği yapıyor.

Hazırlıkların peşi sıra suya format katılımcılar, Akdeniz’in altındaki yaşamı gözlemleme şansı buluyor, tabii resifleri ve bahir canlılarını inceliyor.

” Herhangi Bir ant değişik canlılara rastlama şansımız oluyor”

Plonjon eğitmeni Boğaç Dağhan Günöz, AA muhabirine, Dana Adası’nın bölgenin yeryüzü gözde dalış noktalarından biri haline geldiğini belirtti.

Ada ve çevresinin dalışa akla yatkın olduğunu söyleyen Günöz, “Adada, rastgele hava koşulunda çokça şen dalış yapabileceğimiz, teknenizi makul şekilde demirleyebileceğimiz alanlar kâin. İleri seviyedeki dalgıçlar ile dalışta uzman olmak isteyenler için 40 metreye büyüklüğünde koyu dalış denemelerinin çokça şen yapılabileceği aynı saha. Burası, canlılığın mübarek olduğu bölgelere de erbap.” dedi.

Günöz, bölgedeki gelişigüzel dalışta ayrımlı şeyler keşfettiklerini vurgulayarak, “Ihtimal burada 1000 nöbet plonjon yapmışımdır ama 1001. dalışımda dahi değişik şeyler görüyorum çünkü burası akışmaz benzeri meydan değil, sürekli etkili bire bir düz var. Temas antlaşma ayrımlı canlılara rastlama şansımız oluyor.” ifadesini kullandı.

Dalışlara domestik ve ecnebi turistlerin ilgisinin arttığını dile getiren dalış eğitmeni Günöz, şunları kaydetti:

“Burada alelumum Adana, Çorum ve Niğde’den mevrut misafirlerimiz oluyor. Eğitim amacıyla Ankara ve İstanbul’dan dalgıçlar bile geliyor. Seçkin hafta düzenlediğimiz dalışlarda 20’ye mail Zalim misafirimiz oluyor. Bunların birçoğu tecrübe dalışından sonraları yetişek alarak dalgıçlarımıza katılıyor.”

“İsmini bilmediğim bir nice balık türünü gördüm”

Rusya’dan dinlence amacıyla kente gelen Sonya Sergeyeva, suyun altındaki zenginliği beğendiğini belirterek, “Bu bölge çokça evire çevire, inanılmaz bire bir doğası var. Akarsu altını da beğendim. İsmini bilmediğim birçok balık türünü gördüm. Kâffesi çok evire çevire ve farklılardı.” değerlendirmesinde bulundu.

Aynı ülkeden gelen Kiryal Miroşnikov birlikte tafsilatlı yıllardır dalışla ilgilendiğini tabir ederek, ” Türkiye’yi ve Mersin’i çok sevdim. Buranın denizi çokça bozulmamış, suyun altı çokça farklı ve pir. Bölgedeki balıklar ve akarsu şeş canlıları haddinden fazla rabıt çekimli.” dedi.

İstanbul’dan mevrut tatilcilerden Gamze Yıldız Altındağ ise ilk kez katıldığı dalış etkinliğinde rengarenk balıklarla karşılaştığını kaydetti.