Icra Vekili Su Üzüntülü, enerjik yayında soruları yanıtladı Açıklaması

Ocak ve Içtimai Hizmetler Bakanı Su Yanık, Düzce depreminden sonra yapılan çalışmalara ilgilendiren, “1 milyon liralık gerçeklik Düzce’ye önceki iveğen ihtiyaçlar amacıyla gönderildi. Zarar tespiti netleştikten sonradan muktezi destekleri vatandaşlarımıza gene sağlayacağız.” dedi.

Habertürk TV etkili yayınında gündeme ilişkin soruları yanıtlayan Icra Vekili Üzüntülü, Düzce depreminde fert kaybı olmadığını ve yaralıların durumunun iyiye gittiğini söyledi.

Depremden çabucak sonra tevhit olduklarının altını çizen Üzüntülü, “Psikososyal bindi ekiplerimiz, Toplumsal Yardımlaşma ve Tesanüt Vakfımızın temsilcileri sahaya indi. Şu esas büyüklüğünde 3 bin 140 kişiye psikodestek sağlamışız. Toplumsal Teavün ve El Birliği Vakfımız marifetiyle 1 milyon teklik mahiyet Düzce’ye ilk akut ihtiyaçlar üzere gönderildi. Uymazlık tespiti netleştikten sonra vacip destekleri vatandaşlarımıza gene sağlayacağız.” diyerek konuştu.

“Toplumsal yardımlarımız doğumdan ölüme kadar bitmeme ediyor”

Içtimai refaha yeterince ulaşamayan kitlelerin bol bolamat düzeyinin yükseltilmesi amacıyla çalıştıklarını anlatan Yanık, şunları kaydetti:

“Sosyal yardımlarımız doğumdan ölüme büyüklüğünde devam ediyor. Temel noktamız, vatandaşımız doğduğu andan ölünceye kadar hayatının rastgele noktasında devletin ihtiyacına desteği olursa biz orada olalım. 2002’dahi 4 soy varken zaman 50 başlıkta içtimai müzaheret sağlıyoruz. Bunun fakirleşme ile alakası yok. Toplumsal arkalama başlıklarının artması, vatandaşımızın bol bolamat düzeyinin artması amacıyla çabalamamız anlaşılabilir buut. İhtiyacı olan vatandaşımıza nakit ve içtimai bakım desteği sağlıyoruz. Bakımsız, mânialı vatandaşımızı destekliyoruz. Yaşlıların, yaşlılara bakanın desteklenmesi, eşi memat etmiş kadınların desteklenmesi, çeri çocuklarının ve ailelerinin desteklenmesi kabilinden irili ufaklı değişik başlıklarda içtimai yardımlarımız var.”

İhtiyaç sahiplerini kendilerinin bulduğunu vurgulayan Yanık, vatandaşların e-devlet üzerinden başvurma edebildiğini söyledi.

“Yardımlarımızın yüzde 65 oranında yararlanıcıları kadınlar”

Bakan Izdıraplı, “Vatandaşımız geliyor, şartlarına bakıyoruz. Hanenin toplam geliri, nüfus bilimsel durumuna göre hizmeti tanımlıyoruz. Eşi memat etmiş, 18 gözyaşı altı en az 3 çocuğu olan kadınlara basamak ve tahaffuz desteğimiz var. Sağlık durumuna bakarak barem oluşturduk. gaz, hareketlilik tüketim desteği sağlıyoruz. Bizim toplumsal yardımlarımızın yüzde 65 oranında yararlanıcıları natürel adına kadınlar. Yıpranmamış açtığımız başlıklar üstelik var. Duruma bakarak bu başlıklar genişletilebilir.” ifadelerini kullandı.

Kederli, sosyal yardımla ilişkin bakış açılarının yokluk sırf olmadığını, kaynaklar kadar vatandaşların toplumsal ve dirimlik düzeyini artırmaya çalıştıklarını belirtti.

Görevi devraldığı günden itibaren haddinden fazla kesif şehir ziyaretleri yaptığını anlatan Kederli, “50’ye mail site musahabe etmişizdir, vatandaşımızla buluşuyoruz, özlük kuruluşlarımızı ülfet ediyoruz. Sıkıntılar toparlanıyor, ‘AK Parti ve Sayın Cumhurbaşkanımız bu işi çözer.’ güveni var. İlgili bakanlıklarımız ve biz süreci strateji yazar, lazım tedbirleri hayata geçirmeye devam ediyoruz.” şeklinde konuştu.

Vekil Yanık, yabancılara müteveccih yapılan içtimai yardımları Bakanlığının yönettiğine işaret ederek, “Yabancılara yapılan nakdi yardımları arsıulusal fonlardan yapıyoruz. Türkiye’da tahminî 4,5-5 milyon civarı mülteci var, esenlik, nöbet ve eğitim bilimi hizmetinden sığınmacılar dahi yararlanıyorlar.” dedi.

“Çapkın mücadelede kasıt noktamız akim toleranstır”

Toplumsal hizmet uzmanlarının Bakanlığın ana düzentileme gruplarından olduğunu dile getiren Acılı, “Geçtiğimiz süre içerisinde aldığımız himmet arkadaşlarımıza katılan 6 bin kadromuzun, patika mensuplarının kebir payı toplumsal bakım uzmanlarına ayrıldı. Proses içerisinde mesai arkadaşlarımızı çoğalttıkça kullanılmamış sosyal hizmet uzmanı arkadaşlarımız aramıza katılacak.” diye konuştu.

Izdıraplı, İstanbul Sözleşmesi’nin bir söve kavi olduğunu dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

“İstanbul Sözleşmesi öz başına kurucu benzeri mütehammil değil. Önemli olan kadına yönelik seri savaş araçlarını oluşturmanız. Bir metni çerçeveletip duvara asıyorsanız o pek yaşatmaz. Türkiye’nin kadına müteveccih hızlı savaşım çabası 2002’den başlayarak geceli gündüzlü, okunabilen, çokça gönülden biçimde bitmeme ediyor. Zaman gayret mağdurlarının hukuksal, içtimai mekanizmalara müracaat etmesinde büyük mesafe katettik. Bizim sıkı mücadelede meram noktamız sıfır toleranstır. Ayrımsız biricik eş şiddete uğruyorsa mücadelemiz tıpkı kararlılıkla aylamak zorundadır. 2019’de 337, 2020’üstelik 268, 2021’bile 309 eş cinayeti olmuş. Yüzde 7 bir azalış var. Bu, bize çabamızın faal sonucunu gösteriyor. O ahit aralıksız devam edeceğiz. Hukuksal altyapımızı güçlendirmeye bitmeme ediyoruz.”

Icra Vekili Izdıraplı, bu anlamda 75 bin davayı strateji ettiklerini, 393 içtimai bakım merkezinde sıkı mücadelede birlik noktaları bulunduğunu kaydetti.

Batı’bile dahi kadına yönelik şiddetin oylumlu olduğunu belirten Kederli, “Türkiye bu anlamda ümranlı ülkelerle kıyasladığımızda oransal anlamda haddinden fazla yaslı yüksek olduğu ülkelerden değil, eksiksiz tersine pahal meydanlık almış tıpkı ülkeyiz.” dedi.

“Toplumsal yardımlarımız aile odaklıdır”

Aileyi ve hep toplumu koruyacaklarının altını çizen Üzüntülü, şöyle konuştu:

“Nezaret olarak yaptığımız seçkin iş ev odaklı ve ailenin korunmasına çevrilmiş. Toplumsal yardımlarımız aile odaklıdır. Türlü basamak bireylerin kendi ocak ortamlarında kalacak, toplumsal hayatlarını değiştirmeyecek, durumu devam ettirmeye dönük icraat yaparız. Yaptığımız gelişigüzel çalışmanın merkezinde eş var. Bireyleri güçlendirdiğimizde ailenin bile kıvrak, bahtiyar, gönençli, birbiriyle dayanışan niteliğinin bitmeme ettiğini biliyoruz.”

Icra Vekili Üzüntülü, ev bindi merkezlerinin özellikle dezavantajlı bölgelerden başlayarak sayısını artıracaklarını, bu merkezlerin sayısının 656’ya çıkacağını ifade etti.

“2030’larda dokunaklı ayrımsız güçsüzlük riskiyle yüz yüze kalacağız”

Karı ve Toplumsal Hizmetler Enstitüsü kurmaya çalıştıklarına dikkati çeken Üzüntülü, “Türkiye’dahi bibi aile yapısı çokça koskocaman fehva. Düşünüldüğünün tersine çoluk çocuk aileyi bibi yer güvendikleri, bahtiyar oldukları kayran adına görüyor. Evlilik yaşı uzadı, bala sayısı azaldı. Bu bize yaşlanan benzeri nüfusu gösteriyor. Çokça hızlı yaşlanıyoruz. Esmer Avrupası şu anda sunma buğulanmış havza. Kestirmece 100-125 yılda tamamladığı yaşlanma sürecini Türkiye namına 20-25 yılda tamamlayacağız. 3 bala meselesi çokça önemli ve bilimsel çalışmaya dayanıyor. Yaşın ilerlemesi, doğurganlık oranın düşmesiyle nüfusumuz yaşlanıyor. Gerekli tedbirleri almamız gerekiyor.” değerlendirmesinde bulundu.

Icra Vekili Izdıraplı, ömrün uzadığını, yaşlıların etkili yaşlanmasının temin edilmesi gerektiğini aktararak, “Üretkenliklerinin artması gerekiyor. Yaşlılığa sadık semptomlar gelişiyor, bunlarla ilgili hazırlıkların yapılması geçişsiz. Tığ çok ince vadeli, ağır sıklet icraat yapıyoruz. Bu haliyle giderse 2030’larda ağır benzeri yaşlılık riskiyle karşı karşıya kalacağız.” şeklinde konuştu.

Share: