Elazığ depreminde kızını kaybeden ve enkazdan kurtulan Hamide Bugdalı: “Göçük altından çıkarılanları görüyorum, sanki kızım”

Elazığ depreminde kızını kaybeden ve enkazdan kurtulan Hamide Bugdalı: “Enkaz altından çıkarılanları görüyorum, güya kızım”

Hamide Bugdalı;

-“Sonsuz ağlıyorum. Göz yaşım durmuyor”

“Göçük altından çıkarılanları görüyorum sözde kızım”

“Çokça zor, dinamik agâh. Yaşamayan ne anlar”

“O acıyı yaşadım. Onları görüyorum daha beter oluyorum”

“Cumhurbaşkanımızdan Allah razı olsun. Bize familya verdi ve arkamızda durdu. Halen henüz yanımızdalar”

ELAZIĞ – Elazığ’da 24 Familya 2020’dahi meydana gelen depremde 29 yaşındaki kızını kaybeden ve kendisi bile çökme altından çıkartılan Hamide Bugdalı, “Göçük altından çıkarılanları görüyorum neymiş kızım. Monitör açamıyorum, üzülüyorum. Sürekli ağlıyorum. Ayn yaşım durmuyor. Yatağa giriyorum sabaha büyüklüğünde tespih çekiyorum” dedi.

24 Familya 2020’bile meydana mevrut 6.8’lik depremde Maden ilçesi Gezin Köyü’nde Tılhem Caddesi üzerinde kâin 6 katlı Gökçe Göl Apartmanı çökmüştü. Çöken binadan Hamide Bugdalı gerileme altından yanık çıkartılırken, 29 yaşındaki kızı Pınar’ın ise donmuş bedenine ulaşılmıştı. Kederli asıl demin kızının acısının beraberinde Kahramanmaraş merkezli meydana gelen depremde hayatını kaybedenler için tıpkısı acıyı duyuyor. 3 yıl geçmiş ayrımsız kaderi hareketli Bugdalı, üzüldüğü amacıyla televizyonu açamadığını, sabaha büyüklüğünde göz yaşının durmadığını ve onlar için yakarış ettiğini söyledi.

“Keşke kızım birlikte sıhhatli çıksaydı”

Çok üzüldüğünü ve televizyonu açamadığını aktaran Hamide Bugdalı, “Keşki kızım da iyi çıksaydı. O acıyı yaşadım. Onları görüyorum daha beter oluyorum. Cumhurbaşkanımızdan Tanrı razı olsun. Bize ev verdi ve arkamızda durdu. Hastanede dahi bizi sahipsiz bırakmadı. Halen elan yanımızdalar. İyi ki varlar” diye niteleyerek konuştu.

“Kriz altından çıkarılanları görüyorum neymiş kızım”

3 sene eski zelzele anını anlatan Bugdalı, “Kızımla beraber oturuyorduk. Ana sarsıntı oluyor, dedi. yanında geldik. Sülale sallanınca hızlı hızlı yıkıldı. Kızım tıpkı tarafa ego bire bir tarafa gittim. Hastaneye gittim, kızımı götürüp gömdüler. O acıyı mülk boyu unutmam. Halen daha diyorum geçmiş gömdüm. Adı geçince göz yaşımı tutamıyorum. Kızım benim her şeyimdi. Şimdi kızım gibileri göçük altından çıkartıyorlar bir anda televizyonu kapatıyorum, kaçmak istemiyorum. Haddinden Fazla üzülüyorum. Enkaz altından çıkarılanları görüyorum sanki kızım. Ben 3 saat göçük altında kaldım. Karşıda aynı kahve vardı patırtılı aldım. Bağırmaya başladım. Üzerimdeki molozları attım. Yüzümdeki toprağı sildim ve bağırdım. Kızımı çağırdım ama curcunalı yoktu. Kızım, ben Dilek bana müzaheret edin, demiş. Ama üstüne sütun gelmiş ve durgun. Bari o dahi sağlıklı çıksaydı. Hastanede 20 dönme tek konuşmadım” şeklinde konuştu.

“Göz yaşım durmuyor”

Haddinden Fazla yara aynı ebat olduğunu nâkil Bugdalı, “Şu dakika görüyorum ve henüz beter oluyorum. Birçok gündür yemek yiyemiyorum. Çay içip duruyorum. Onlar dışarıda çadırdalar ego zahir yatayım diyorum. Anlayan biliyor. Sonsuz ağlıyorum. Göz yaşım durmuyor. Yatağa giriyorum sabaha büyüklüğünde tespih çekiyorum. Herhangi Bir namaz sonrasında, Allah’ım sen o kalanlara sabır ver, ölenleri makber azabından ırak tut, mekanları cennet olsun diyorum. Onlar üstelik benim kızım kabil onların da anası babası vardı. Çokça ağırlık. Hayatiyetli agâh. Yaşamayan ne anlar. Allah devletimizden razı olsun. Cumhurbaşkanımızı başımızdan sakat etmesin. Elazığ’ı yeniden ayağa kaldırdı. İnşallah onlara dahi yapar. Çıdam etsinler. Tığ birlikte sabır ettik. Halen henüz arkamızdalar. Cumhurbaşkanı yapacağını söylüyor. Enkaz başına gidiyor ve onları görüyor. Arkalama ediyor ve bayram veriyor. Cumhurbaşkanımız çokça gani ve yapar” diyerek kaydetti.

Share: