Vekil Kirişci, depremler sonrası çalışmalara ilişik değerlendirmede bulundu (2) Açıklaması

Ekincilik ve Orman Bakanı Ünite Kirişci, depremzedelerin besin güvenliğinin önemine bel ederek, “İnsanlara deprem takkadak alay malay gıdanın verilmemesi, azık güvenliğini tedarik etmek amacıyla 27 ayrımlı ilden 34 araçla, 266 personel, 10 ilde 925 besin denetimi yapmıştır.” dedi.

Kirişci, Adana DSİ 6. Nahiye Müdürlüğü’nde deprem bölgesindeki barajların durumu ve Adana’daki kontrol kurtarma çalışmalarıyla ilişik matbuat toplantısı düzenledi.

3 cuşuhuruş söndürme uçağı ve 3 helikopterin İskenderun Limanı’ndaki yangını söndürme çalışmalarını başarıyla gerçekleştirdiğini bildiren Kirişci, “Cemaziyelevvel, limanda incelemelerde bulundum. Cuşuhuruş tamamıyla söndürülmüş, soğutma ve günahsızlık çalışmalarına birlikte başlanmış. Devlet olarak bu büyüklüğünde acının ve felaketin zarfında sergilenen iri aynı muvaffakiyet kendisine ifade etmekte üstünlük görüyorum.” diye konuştu.

Bakan Kirişci, büyüklük genelinde Bakanlığa sadık alım ve kuruluşlara ilişkin yerlerde 6 bin 700 adetlik konaklama imkanı olduğunu belirterek, bu akak kapasitesinin depremde uymazlık gören vatandaşların hizmetine tahsis edildiğini anlattı.

Depremzedelerin besin güvenliğinin önemini dahi vurgulayan Kirişci, “İnsanlara zelzele çabucak alay malay gıdanın verilmemesi, gıda güvenliğini seçmek üzere 27 ayrımlı ilden 34 araçla, 266 personel, 10 ilde 925 besin denetimi yapmıştır.” ifadesini kullandı.

Kirişci, depremzedelere 10 bin 100 titrem odun dağıtıldığını, gerekseme halinde bu dağıtımlara devam edileceğini söyledi.

Barınakları engel gören hayvan bilimi amacıyla de 1000 efsanevi çadırının 10 ile gönderildiğini tabir eden Kirişci, şöyle konuştu:

“İl Ekincilik ve Orman müdürlükleri marifetiyle 984 titrem efsanevi yemi, ilişkin olan birimler yoluyla dağıtılmıştır. Yanık hayvanların kesilmesi için Et ve Benzen Kurumu (ESK) koordinasyonunda veteriner hekim ekiplerimiz devingen edilmiştir. ESK tarafından 80 titrem ten yer sarsıntısı bölgelerine teyit edilmiş, 20 ton et ürünü üstelik sevkiyata amade arkaç getirilmiş, 2 ton peynir ve 5 titrem süt ürünü dağıtılmıştır. Çaykur, Arazi Mahsulleri Ofisi (TMO), TİGEM, TÜRKŞEKER, Atatürk Orman Çiftliği kadar iştiraklerimiz ve ayarlama kurumlarımız de öz görev alanlarında olmasa birlikte çadırdan konteynere, jeneratörden elektrikli ısıtıcıya, aşındırmak dağıtım araçlarına ve gezmen tuvaletlere varana büyüklüğünde, depremzedelerin ihtiyacı olan hep anahtar ve gereçleri karşılama yolunda gayret sarfiyat etmiştir.”

“Hasarlı binalara yaklaşmayın”

Bölgedeki vatandaşları hasarlı binalar üzerine de uyarıcı Kirişci, “Artçı sarsıntılar bitmeme etmektedir. Lütfen sonuç kontrollerimiz çerçevesinde hasarlı olduğu tanıdık binalara girmeyin. Hasarlı binalara yaklaşmayın. Hasar tayin çalışmaları tamamlanıncaya büyüklüğünde toplantı alanlarında ayrımsız arada olunması majör. Evgin tıpkı durumda 112 çağrı merkezine ulaşmalarını, cadde ve sokakları itfaiye, cankurtaran ve aksiyon makineleri amacıyla yersiz bırakmalarını istirham ediyorum.” diyerek konuştu.

Kirişci, yardım kampanyalarının ve dağıtımlarının AFAD marifetiyle eş güdümlü edilmesinin önemine belen ederek, ülkenin birçok bölgesinden gelen yardımların resmi hava ve kuruluşlar aracılığıyla insanlara ulaştırıldığına dikkati çekti.

“Yaklaşık 1800-1900 binada hasar durumu yahut hasarsızlık durumu tayin edildi”

Adana’nın depremi birkaç hasarla atlattığını belirten Kirişci, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Adana, gerek sağlık alanında gerekse ihtiyaçların tedarik edilmesi ve bunların ait illere ulaştırılması üzerine karaca yolu, hava yolu rastgele nev nakliyat noktasında tıpkısı gestalt görevi ve lojistik biçim adına bu fonksiyonunu kalburüstü şekilde yürütme etmektedir. Bilcümle birimlerimiz teyakkuz halinde. Hastanelerimizde pestil ziyaretleri, cenaze merasimleri ve merasimler sonrası taziyeler bütün teşkilatlarımız, bizler ve vekil arkadaşlarım vasıtasıyla tekmil yapılmaya hız edilmektedir. Tığ budun yerine acının paylaşıldığında küçüleceğine, bahtiyarlık bile varsa, bunun birlikte paylaşıldığında büyüyeceğine inanan, bayrı ayrımsız milletiz. Bu çerçevede acıları dindirme ve hafifletme konusunda vatandaşlarımızla tıpkısı arada namına bunu gerçekleştirmiş olacağız. Depremin önceki dakikalarından itibaren personeliyle ve tüm imkanlarıyla seferber olan hep birimlerimize STK’lara, teşkilatlarımıza ve emeği sabık herkese milletim adına şükranlarımı sunuyorum. Rabb’im tıpkısı elan bu acıları bize göstermesin. Bundan sonraki süreç Adana’mız için toparlanma olmalı. Hızlıca yevmi hayata baştan yeter olmak ve ısınmak üzere çalışmalarımıza başlamalıyız.”

Kirişci, hasarlı binalara ilişik aynı istifham üzerine, bu binaların yegâne yegâne belirlendiğini ve geçkin bakımından kısaca 1800-1900 binada hasar durumu veya hasarsızlık durumunun tayin edildiğini dile getirdi.

Sahada hasar belirleme çalışmalarının sürdüğünü anlatan Kirişci, şunları kaydetti:

“Bunlar belirlendikten sonra yıkılması gerekenlerin etrafı şeritlenerek methal ve çıkışlara izin verilmiyor. Devamında bu binalar de yıkılacak. Hükümetimizin, Cumhurbaşkanı’mızın konuya ilişkin yaptığı açıklamalar var, vatandaşlarımızın şimdilik arızi adına barınmalarını çıkarmak için illere göre lokalize iller var. O illerde turizm tesisleri özellikle gelmek üzere oralarda vatandaşlarımızın konaklamaları sağlanacak. Kalıcı olan tesislerimiz yani konutları en gücük zamanda sunma uygun yerde, konforlu şekilde bu binalar yapılıp teyit edilecek.”

Kirişci, Adana’nın 11 bin 500 daraç kapasitesi olduğunu belirterek, bu kapasiteyi kullandıklarını, eksantrik imkanlar oldukça üstelik bunları kullanacaklarını söyledi.

Teknik ekibimiz var, bunlar müşterek çalışıp değişmeyen veriyor”

Barajlarla ait soruyu birlikte yanıtlayan Kirişci, şu ifadeleri kullandı:

“Bu zaman, dezenformasyonun maça yaptığı dönemdir. Denildi kim ‘Atatürk Barajı patladı veya patlayacak. Şanlıurfa ve onun mansabında (köprülerin, barajların, bentlerin ve ayrıksı kamu akarsu yapılarının suyun gidiş yönündeki yüzü) bulunan yerleşme yerleri akarsu altında kalacak.’ Oraya gittim, hem havadan hem da barajın gövdesine inerek baktım. Türkiye, serencam 20 yılda 276 olan baraj sayısını 992’ye çıkarmış. Bunlara en üst Yusufeli Barajı’nı dahi ilaveten, adeta ‘dama’ demiş tıpkısı ülkenin adı. Baraj konusu, inşası ve yapımı Türkiye’dahi amiyane aynı vaka haline geldi. Öz mühendis, uygulayımcı ve işçilerimiz bu konularda dünyada birinci ve yeryüzü oflaz takım. Bu yetmezmiş üzere Suriye rejimi tarafındaki barajla ait vukuf dezenformasyon namına yayıldı. Geçmiş akşam saat 23.30-24.00 sıralarında ‘Altınözü’ndeki baraj patladı, şu dakika bile siz yeğin altında kalacaksınız. Burada katmerli olacak ve buraları bir dakika geçmiş terk edin.’ diyen bir kadro çıtırbom. İnsanlar canını idare etmek adına fenomen mahallini ayrılma etti. Bu, tartı donör aynı nitelik. Dün Yarseli Barajı’na gidip incelemelerde bulundum. Çatlaklar var, teknik ekibimiz var, bununla ilişik birimimiz var ve o birimin zarfında belediyelerden da alınmış teknik personel var. Bunlar beraberinde çalışıp değişmeyen veriyor.”

Kirişci, depremde kötülük gören binaların kolonlarının kesildiği iddialarının hatırlatılması üstüne, şu dakika amacıyla benzeri madde söylemenin akla yatkın olmayacağını belirtti.

Kim başı yerde ise kimin türe ettiği cezayı çekmesi gerekiyorsa majör yargının bu konuda gereğini yapacağını vurgulayan Kirişci, sözlerini şöyle tamamladı:

“Bu soy çalışmaları yürüteç savcılarımız devrede. Bu inşaatlarla ilgilendiren dökülen bina artıkları, molozlar da gelişigüzel dökülmemekte. beher binaya ait moloz ayrı tıpkısı yere dökülüyor ve başında bire bir görevlisi var. Molozlar karıştırılmıyor. Çünkü ilerleyen zamanda ustalık tıpkısı astronomi yahut eksper inceleme fora etmek istediklerinde bunlar sahada amade olacak ve ünsiyet devletinin yapması gerekenleri artık göreceğiz. Bireyler namına altında o vardı, bu vardı, sütun kesildi şu, bu oldu dememiz şu aşamada bir medlul ifade etmez, akıllıca bile değil.”

(Bitti)

Share: