GAZİANTEP’in İslahiye ilçesindeki Taşlıgeçit Höyüğü’nde ikinci adım kazı çalışmalarına başlandı. Hafriyat başkanı Prof. Dr. Atilla Açık Deniz, höyükte Eti İmparatorluğu’nun mimari kalıntılarının belirleme edildiğini söyledi.
İslahiye ilçesinde mevcut Taşlıgeçit Höyüğü’nde Tahta Güreşçi Köprüsü Barajı Istirdat Kazıları projesi kapsamında 2019 yılında Gaziantep Üniversitesi Arkeoloji Bölümü ve Kültür ve Turizm Bakanlığı hisse senedi birliğiyle satıh düzlük çalışması yapıldı. 1600 metrekare alanda yapılan istirdat kazısında Taşlıgeçit Höyüğü’nde, ikinci adım hafriyat çalışmalarına 12 kazı bilimci ve 80 işçiyle başlandı.
Ekin ve Turizm Bakanlığı ile Gaziantep Üniversitesi Kazı Bilimi Bölümü vasıtasıyla 7 ayrımlı noktada 700 metrekare alanda yürütülen hafriyat çalışmalarında şu anne büyüklüğünde sur duvarı, mimari bakaya, dokuma ağırlıkları, pişmiş topraktan işlenmiş kaplar, vazolar, esrar maşa ve silahlar bulundu. Kazı çalışmalarına riyaset eden Gaziantep Üniversitesi Kazı Bilimi Bölümü Başkanı Prof. Dr. Atilla Açık Deniz, Taşlıgeçit Höyüğü’nün Bronz Çağları’ndaki genişlik mefret dümen merkezi niteliğindeki şehir yerleşkesi olduğunu belirterek, Maalesef detaylı yıllardır yamaçlar su altında kaldığı amacıyla balaban tahribat söz konusu. Tahribattan fazla etkilenmeyen güney yamaçta yoğunlaşmamızın nedeni suyun açığa çıkarttığı ve kısmen iptal ettiği tabakaları inceleyip belgelemektir. Bu kapsamda yaptığımız çalışmalarda alelhusus Ilımlı Çağ’dan itibaren Tüvana Bronz Çağı’na kadar selis iskân sürekliliği tayin ettik diyerek konuştu.
Höyükte 7 ayrı noktada kazıların sürdüğünü ve 700 metrekare olan kazı alanını genişletmek istediklerini dile getiren Atilla Engin, Kazılarımızda Hitit İmparatorluğu bu bölgeye hükmettiği döneme ilişkin uğur duvarı koyulmak üzere mehabetli mimarlık kalıntılara ulaştık. Kazılarımızda bulduğumuz pişmiş topraktan yapılmış kaplar, vazolar, metal cihaz ve silahlar bölgedeki gelişmiş medenilik seviyesini birlikte ortaya koymaktadır? dedi.
Hafriyat çalışmalarını inceleyen Gaziantep Müze Müdürü Özgür Çomak, ikinci zaman kazı çalışmalarının başladığı höyükte mefret asar bulunduğunu kaydetti.
