Suriyeli gazeteci: ‘Hastane, oğlum içindeyken çöküyordu’

Lina Shaikhouni/ BBC Acun Servisi

İsmail Alrij yer hızlı sarsılmaya başladığında, şeş yaşındaki oğlu Mustafa’yı henüz yıpranmamış hastanede bırakmıştı. Bina yıkılmaya başlarken, İsmail yeryüzü kötüsünün başına mevrut olmasından korkuyordu.

İsmail aynı paradigma sesli WhatsApp mesajında bana olanı anlatırken “Henüz bilahare zelzele elan dahi şiddetlendi. Elektrikler kesildi ve hastanenin camdan işlenmiş girişi çatlamaya başladı” diyor.

“kıyamet gibiydi. Oğlumu enkazın altından elbet çıkartabileceğini düşünmeye başladım”

Benzeri zaman sonra Mustafa, bağırıp, feryat figan ona akıllıca koşmaya başladı. Bağlanan serumu söküp çıkarttığı amacıyla, kolundan nefes akıyordu.

İsmail daha bilahare elden kendi oğluna değil, karanlıkta binadan panikle çıkan diğerlerine arkalamak üzere koştu.Hemşireleri ve veladet ayırmak üzere olan tıpkı kadını 20 dakika süresince arabasında bekletti ve elan sonraları zat ailesine hangi olduğunu kullanmak üzere aceleten eve gitti.

İsmail’mağara eşi ve gayrı çocuğu güvendeydi ve evleri hala ayakta duruyordu.

Suriye’nin kuzeybatısındaki Ahali Dana’de format kaotik ve çaresiz. İsmail iki apartmanın yıkıldığını gördü, ancak hayatiyet ve genel ağ tortu olduğu için ivedili yardım isteyemedi.

Birilerinin bu binalarda salim olanlar bulunup bulunmadığına bakmaya gelmesi tıpkı saati buldu.

Kuzeybatı Suriye’deki doktorlar, depremden sonradan ihtiyaçlarının çokça balaban olduğunu söylüyor.

Umum Dana, İdlib’de muhalefetin elindeki Türkiye sınırı doğruca tıpkısı saha. her amme hizmetinin olmadığı yerde sivil savunma birlikleri biricik ivedi genişlik görevlileri. Ancak yıkımın büyüklüğü, herkese ulaşmalarını imkansız kılıyor.

7,8 büyüklüğündeki depremden biraz saat sonraları gazetecilik özne İsmail etrafı görmeye gitti.

“Yıkım emniyetsiz, sunu üzücü etkilenen yerler henüz önce Suriye hükümeti evet birlikte Rus güçlerinin bombaladığı bölgeler” diyor.

İsmail, Suriye hükümetinin kontrolündeki Halep’in kuzeyindeki Atareb’dahi onlarca apartmanın yıkıldığını gördü.

“Ekipman olmaması nedeniyle istirdat ekiplerinin ulaşamadığı haddinden fazla sayıda yapı ve mahalleler var. Arsıulusal kuruluşların yardımına siktirici ihtiyacımız var” diyor.

Suriye’dahi filhakika faaliyet gösteren bu çeşit gruplardan biri Suriye Amerikalı Tababet Topluluğu (Sams), muhalefetin elindeki ülkenin kuzeybatısında hastanelere bindi veriyor.

Atareb’deki Sams hastanesine çağırılan Dr. Usame Salloum, depremin önce birkaç saniyesinde “neler olduğunu anlayamadığını” anlatıyor.

“Ölümün yakınlaştığını hissettim. Binaların yıkıldığını ve kayaların düştüğünü duyuyordum” diyor.

Hastaneden ayrıldığında 53 ölü olduğunu belirten Salloum, sayının 120’ye çıktığını ve yaralıları sayamadığını anlatıyor.

Sarsıntı, ülkenin kuzeyinde hükümetin kontrolündeki bölgeleri da vurdu. Ayak Tabanı, deprem olduğunda kıyıdaki Lazkiye kentinde bulunan ailesini görüşme ediyordu.

26 yaşındaki Ayak Tabanı, elektrikler kesildiğinde, annesi ve üç kardeşiyle uyuyordu.

“Yataktan çıktım amma beni neyin uyandırdığından tehlikesiz değildim. Neler olduğunu, ailemin gayrı üyelerinin dahi uyandığını görünce anladım” diyor.

“Depremin şiddeti zımnında debi edemedik. Oluğumuz yerde çakıldık” diyerek anlatıyor.

“Şoke olmuştum ve hareket edemedim. Duvarların elbet sallanıp, gelecek mankafa gidip geldiklerini gördüm. Durumun şüphesiz ölçüsüz olduğunu size tanım edemem”

Share: