Sülale ve Toplumsal Hizmetler Bakanı Yanık, etkili yayında soruları yanıtladı Açıklaması

Eş ve Toplumsal Hizmetler Bakanı Çokluk Izdıraplı, İstanbul’üstelik kız çocuğun seksüel istismar iddiasına ilişik davada mağdurun birlikte olduklarını belirterek, “Mağdurun hakkını muhafaza etmek, davadaki maddi vakanın ortaya çıkması, delillerin toplanması, yargılamanın hakkaniyete, yasaya uygun tıpkı biçimde yürütülebilmesi üzere davanın tıpkı tarafıyız.” dedi.

Bakan Yanık, TRT Veri hareketli yayınında gündeme ait soruları yanıtladı ve değerlendirmelerde bulundu.

İstanbul’dahi kız çocuğunun eşeysel istismarı iddiasına ilişik davaya değinen Vekil Acılı, ukubet davasının Çatlak 2022’birlikte açıldığını hatırlattı.

Mağdurun 30 Teşrinisani 2020’üstelik İstanbul Anadolu Cumhuriyet Altını Başsavcılığı’na cürüm duyurusunda bulunduğunu aktaran Yanık, “Cumhuriyet Altını savcılığı mağdurun veya şikayetçinin o zamanki ifadesiyle suç duyurusunu aldıktan bilahare namına suçun niteliği, henüz doğrusu iddianın niteliği gereğince, ‘kalacak benzeri yerin var mı, nerede kalacaksın, çünkü çok yoğun aynı şeyden bahsediyorsun’ diyor. O bile ‘yok’ diyor. O zaman cumhuriyet savcılığı natürel namına bizim Güç Önleme ve İzleme Merkezi’mize (ŞÖNİM) yönlendiriyor mağduru ve tığ 4 Aralık 2020’de mağduru önceki akseptans birimimize aldıktan sonraları 8 Açıklık’ta onun ihtiyacına uygun bir yapı yapılandırması yaparak bünye bakımımıza alıyoruz.” diye niteleyerek konuştu.

Vekil Kederli, mağdurun gizliliğini sağlayarak, çocuğunun ve kendisinin hem tahaffuz hem düzenlilik ihtiyacını sağladıklarını belirterek, şunları söyledi:

“Bu olaydan kamuoyu tıpkısı bili konusunda bilgilendi ama heybet kurum ve kuruluşları bu haberle bu arada öğür olmadı. Yani bir sorun açıldı. Mağdurun kanıt ettiği suçun kuvvetli ayrımsız şüpheyle ortaya çıkmasından sonradan benzeri ukubet davası açıldı ve ondan bilahare bu ukubet davasının üzerine gazete haberi oldu. Ego ilişkin arkadaşlarıma teşekkürname ediyorum. Bir kamuoyu farkındalığı tevlit açısından önemli bire bir olgun yaptılar amma ‘ayrımsız veri oldu da ondan sonraları devletin özge mekanizmaları harekete geçti, mağduru korumaya başladık, sevgili açıldı’ hakeza benzeri öz yok. Filhakika çalışan tıpkı proses vardı ve sorun açıldıktan sonradan bile bu habere dönüştü. Doğrusu çalışan benzeri süreç serencam verdiği üzere kamuoyunun haberi ergin oldu.”

Vekillik olarak iki yıldır yapmaları gereken herhangi bir şeyi yaptıklarını vurgulayan Kederli, olayın ve iddianın ağırlığı karşısında mağdurun birey güvenliği ve gizliliği bile karışma tutmak için bütün işlemleri gerçekleştirdiklerini bildirdi.

Izdıraplı, nezaret namına anket evresinde bir sevgili dosyasına müdahil olma imkanlarının yasal namına bulunmadığını belirterek, şunları kaydetti:

“Malumat Sahibi olduğumuzda izleme ediyoruz, dışarıdan strateji ediyoruz, mağdurun desteklenmesi vesaire noktasında katkıda bulunuyoruz ama bu anlamda ayrımsız ihbar yoksa ya üstelik rica yoksa bizim kanuncu adına bu soruşturmaya karışma oluyoruz sagu şansımız yok sav açılıncaya kadar. Dava açıldığında 6284 Basit Kanun’dan kaynaklı müdahale etme hakkımız var. Filvaki 2 Boşluk 2022’de dava bize nezaret namına ihbar edildi ve aynı dönme davaya müdahil olduk.”

“Vekâlet yerine şu anda bu davanın bir tarafıyız”

“Pozitif eleştiriler, olumlu analizör üzerinden konuşalım. Bunu tıpkı panel malzeme haline dönüştürürsek bu özellikle kıygın gelmek için kamuoyuna dahi benzeri yanlışlık olur.” demesinin cihetiyle ilişik mütekellim Yanık, “Zaman Bilimsel ilk kânun çokça arasında. Meselenin temel konuşulması gereken taraflarını aynı tarafa bırakıp, birbirimize siyaseten salvo yapma ara bulucu yaparsak bu mağdurun ikinci el mağduriyetine etken peki kim bayağı bana göre oluyor şu anda dahi. Bunun hele kamuoyunda üstelik bilinmesini doğrusu şanlı buluyorum.” dedi.

Bakan Kederli, sömürme davasıyla ilgili değerlendirmesine şöyle devam etti:

“Vekâlet olarak şu anda bu davanın tıpkısı tarafıyız. Bunun alelhusus çokça gür bilinmesini, kamuoyumuzun bilmesini hele önemsiyorum. Davada mağdurun beraberinde, mağdurun hakkını vikaye etmek, davadaki maddesel vakanın ortaya çıkması, delillerin toplanması, yargılamanın hakkaniyete, yasaya akla yatkın tıpkısı biçimde yürütülebilmesi amacıyla davanın tıpkı tarafıyız. Nedeniyle ‘hukuki bindi vereceğiz’ cümlemiz bizlere yasanın zaten tanımladığı tıpkı fariza aynı zamanda. Bunu da adına getiriyoruz düpedüz.”

Duruşma tarihinin erkene alınması

Duruşma tarihinin mayıstan sülale ayına çekilmesine bile değinen Yanık, sanıkların sorun önce açıldığında tutuksuz yargılandıklarını hatırlatarak, davaya müdahil olduktan sonraları verdikleri dilekçede sanıkların tutuklanmasını ve mahkeme tarihinin öne alınmasını kâm ettiklerini, iki talebin birlikte murafaa vasıtasıyla kabul edildiğini belirtti.

Kederli, sorun kapsamında tutuklanan cet Yusuf Fer G. ile Kıymet İ’nin ifadelerinin sorulması üzerine, “Benim şu anda, sanıkların seçme ikisinin ifadeleriyle dayalı söyleyeceğim rastgele eksiksiz haddizatında benzeri yorumdan ibaret olacak. Sonunda benzeri suç, itham sebebiyle yargılanan insanlar gayet bittabi kim bunu kabul etmeyecek. Türk Ukubet yargılamasında maalesef bu anlamda itirazlar çok olur. Dışarıdan müdahaleden kastı nedir sanıkların onu bilemem amma biz nezaret adına tarafız ve dolayısıyla taleplerimizi mahkemeye gayet elbette ki sunarız.” diyerek konuştu.

Muhalefetin sömürme davasıyla ait tutumunu içtenlikle bulup bulmadığı sorulan Acılı, şu değerlendirmede bulundu:

“Içten bulmuyorum. Hakeza benzeri cümleyi harcama etmekten çok hoşnut değilim ama candan bulmuyorum. CHP içerisinde de yıllardır karı, yavru, momentum meseleleriyle uğraşan arkadaşlarımız var. Bu süreçleri, gurur ve kuruluşların fariza alanlarını, ayrımlarını gayet gür bilici arkadaşlar var. Kısaca 20 aydır bu görevdeyim amma 25 sene avukatlık yaptım. Elan tafsilatlı müddet sivil toplumun içerisinde çalışmalar yapmış birisiyim. Bu mücadelenin üstelik sürecin de hangi kadar kavi olduğunu ve hangi evrelerden geçtiğini çokça gani bilenlerden birisiyim. Zımnında bu arkadaşlarımız da biliyorlar süreçlerin ne olduğunu ve bizim bildirme başından beri zahir yürüdüğümüzü fakat siyaseten iktidarı itham edecek, zorlayacak cesim aynı başlık bulduk sevinciyle, belirgin söylüyorum yani kimesne kusura bakmasın, ortaya çıktılar ama tığ, ‘bire bir saniye nezaret olarak mağduru iki yıldır koruyoruz, gözetiyor, psikososyal, sağlık desteğini, şahsi gelişimini sağlıyoruz’ dediğimizde nagehan bire ‘o ahit iki yıldır şurası şunu niye yapmadınız’ diye niteleyerek bizimle tek alakası olmayan, görev ve mezuniyet alanımızda olmayan sorgulamaları başlattılar. Istekle bulmuyorum zira kadına yönelik yol, bala istismarı meselesiyle ilişkin konuştuğumuzda bu anlamda oluşmuş bütün problematiği ilgiyle tıpkı biçimde konuşmamız lazım. Benzeri yeri konuşup başka yeri konuşmadığınızda sizin samimiyetinize kimesne inanmaz.”

Erken yaşta ve cebren evliliğin önlenebilmesi için bakanlığın yürüttüğü icraat üzerine hikmet veren Üzüntülü, “SELIM Parti iktidar olduğundan itibaren 2002 yılından bu yana geceli gündüzlü bir biçimde kız çocuklarının eğitime erişimi, afiyet desteklerinin sağlanması, er yaşta zorla evlilikle mücadele noktasında çok dizgesel ve çokça azimli benzeri mücadele verdi. Özellikle 2017 yılından itibaren başlattığımız süreçte, erken yaşta ve zorla evliliklerin efdal görüldüğü illerimiz ilkin gelmek için evgin eylem planları yürürlüğe koyduk.” ifadelerini kullandı.

“Erken yaşta zorla evliliklerin sayısı yüzde 71 azaldı”

2022 yılında 4 ili henüz bu kapsamda değerlendirdiklerini aktaran Kederli, şu bilgileri verdi:

“Erken yaşta zorla evliliğin faziletli görüldüğü 23 ilde ivedili eylem planlarımızı işletiyoruz. Er yaşta zorla evliliklerin sayısı uyguladığımız bu politikalar sebebiyle yüzdelik 71 oranında azaldı. Er yaştan kastımı bile söyleyeyim; 16-17 yaş. Bizim Kentlileşmiş Kanunumuza göre evlilik yaşı bellidir, 18 yaş kemal yaşıdır. 18 yaşını bitiren seçme eş evet da kadın, reşit yaşama tezevvüç ehliyetine sahiptir, evlenmeye karar verebilir. 17 gözyaşı, ebeveyn rızasıyla, 16 gözyaşı, yabansı durumlarda bilge kararıyla evlilik yaşıdır.”

2002 yılında erken yaşta dünyaevi oranının yüzde 7,3 olduğunu hatırlatan Izdıraplı, bu oranın 2022 yılında 2,34’e düştüğünü belirtti.

15-14-13 yaşlarında evliliği kabul etmediklerinin altını çizen Kederli, 15 yaşın altı evliliğin çocuğun cinsî istismarı olduğuna meni etti.

Erken yaşta zorla evliliğe tabur çekmeye gayret etmelerinin sebebini açıklanan Acılı, “Kadınların daha bilahare içine düşecekleri şiddet döngüsünü yemek. Dosdoğru aile kurmalarının önünü yapmak. Bihakkın hem Ilmek İşleri Başkanlığımız geçtiğimiz cuma haset itibarıyla hem de bugün Cumhurbaşkanımız evlilikteki egemenlik ve yaş özelliklerinin ne anlama geldiğini anlatım ettiler. Yani kişinin hem izdivaç ehliyetini yaş yerine tamamlaması amma aynı zamanda birey bütünlüğünü dahi sağlaması lazım.” diyerek konuştu.

Din İşleri Başkanlığının erken evlilikle ilgilendiren cuma namazı hutbesi hakkında mütekellim Üzüntülü, “Maatteessüf bu erken yaşta evliliklerin tıpkısı kısmı, kâffesi değilse birlikte aynı kısmı dini hükümlere dayandırılarak yapılıyor. en üst velayet yerine birlikte Diyanet İşleri Başkanlığımız buna akıllı ve baliğ olmak, olmuş kalkmak, düşünce sahibi olmanın hangi zeki geleceğini ve yaş sınırı bakımından da şüphesiz yorumlanması gerektiğini çokça peş noktada, engelsiz tıpkı biçimde anlatım etti.” dedi.

Share: