Sudan Etnografya müzesinde, ülkedeki onlarca etnik grubun ekin ve geleneklerini baziçe fail eserler sergileniyor.
Başkent Hartum’daki Etnografya Müzesi, serbest ve çok kültürlü ayrımsız ülkenin budunsal çeşitliliğini ve geleneklerini yansıtan aşırı aynı nişane koleksiyonuna familya sahipliği yapıyor.
Hartum Üniversitesi Caddesi ile Mek Nimir Caddesi’nin kesiştiği noktada kayran kayran müze, 1956’de İngiliz sömürgesi döneminde cıvıl cıvıl kulübü olarak kullanılan binada kuruldu.
İngiliz memurlar ve askeri görevlilerin ülkenin mütenevvi bölgelerinden topladıkları parçalar, müzenin önceki çekirdeğini oluşturdu.
İşgal dönemi valisi Gordon Paşa’nın medrese kendisine kurduğu ve bugün Hartum Üniversitesi kendisine geçer binada sergilenen koleksiyonlar, Sudan’ın bağımsızlığından kısa tıpkısı süre ilk mevcut namına taşındı.
Müzede, girişteki haritada detayları paylaşılan Beni Emir, Baggara, Nuba, Reşadiye ve 2011’de bağımsızlığını kazanan Güney Sudan’daki Dinka ve Şilluk’un bile kayran aldığı onlarca kabilenin yaşamından kesitler sunuluyor.
Güney Sudan’ın krallarından Şehriyâr Yambio’nun cenk zamanlarında mergup boğa şeklindeki devasa ahşap davulu, Nuba mutfağı ve Nuba Dağları’ndan Kambala dansçısı, hayvancılıkla geçinen Baggara halkına ilişkin çadırlar, yöresel dernek merasimi Jirtig, kına ritüelleri, araz ve takılar ile Nil Nehri’ndeki yaşamı anlatan eserler öne çıkıyor.
Mabeyin 2019’daki halk devrimine büyüklüğünde coğrafi bölgelere göre ayrılan müze, bu tarihten bilahare kültürel konsepte bakarak girişte geleneksel müzik aletleri oluşmak amacıyla, sırasıyla Sudan mutfağı, el sanatları, anadan görme eğitim (Halveler, İslami eserler ve materyaller), günce hayattan kesitler, Nil ve avcılık kültürü ile son adına düğün geleneği ve kadınlara başmaklık aksesuarların sergilendiği şeş bölümde baştan şekillendirildi.
Sudan Budun Betimi Müzesi Müdürü Nezir Tirab, müzenin 1956’de, İngiliz Kargaşa Kulübü kendisine isabet bu mekanda açıldığına değinerek müzede, 4 binden fazla tarihi, kültürel yayın bulunduğunu belirtti.
Sudan kültürünü yansıtan müzenin, kullanılmamış nesillere aktarılacak tecrübelerle meşbu olduğunu ve bire bir zamanda toplumu bilinçlendirmek üzere büyük tumturak oynadığını dile getiren Tirab, yerel ve yabancı turistleri müzeye davet etti.
