Reisicumhur Erdoğan, MSGSÜ İstanbul Fotoğraf ve Statü Müzesi Açılış Töreni’nde konuştu: (1)

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Çağcıl tasarımı, merkezi konumu, en son standartlardaki düzenlilik donanımı ve estetik özellikleriyle İstanbul Kılık ve Heykel Müzesi, temas açıdan şehrimize yakışan majör bir ürün oldu. Buraya ülkemizin ‘Çağdaş konferans hafızası’ desek herhalde hatalı bir tespitte bulunmuş olmayız.” dedi.

Cumhur Reisi Erdoğan, Mimar Sinan Evire Çevire Sanatlar Üniversitesi (MSGSÜ) İstanbul Kılık ve Yontu Müzesi Açım Töreni’ndeki konuşmasında, müzenin İstanbul’a ve birlik sanatseverlere iyi olmasını diledi.

Erdoğan, zaman vakit kaybetmeden İstanbul’u öz alanında ayraç ve hava merkezi olacak tıpkı eserle buluşturmanın sevincini yaşamadıklarını dile getirerek, “Zaman bu iyicene binada, tıpkı zamanda Türkiye’nin sunu modern müzakere birikimini baştan canlandırma etmenin gururunu üstelik yüreğimizde hissediyoruz. Bu kebir eseri İstanbul’umuza ve ülkemize kazandıran Mimar Sinan Pir Sanatlar Üniversitemizin değerli yöneticilerini, mimarından işçisine, herkesi canıgönülden tebrik ediyorum. Projeye verdikleri dinamik destek amacıyla Kültür ve Turizm Bakanlığımızı ayrıca kutluyorum.” diye konuştu.

İstanbul Gösterici ve Heykel Müzesinin Cumhuriyet Altını tarihinin yeryüzü güzel yapıları ortada vadi aldığını anımsatan Erdoğan, şöyle bitmeme etti:

“Müzenin kuruluşu bizzat Gazi Mustafa Kemal’in talimatları doğrultusunda 1937 senesinde Dolmabahçe veliaht dairesinde gerçekleştirilmişti. Veliaht dairesi çok ince yıllar süresince müze vasfıyla görevini hasis gereğince adına getirdi. Fakat lüzum kullanımdan gerekse anbean oluşan yıpranmadan kontekst çatı sıkı kalmaya başladı. Binanın ancak şartlarından periferi müzede düzlük kayran birbirinden bulunmaz asar de maalesef beis görüyordu. 2011 yılında müzemizin bu sorunu dikkatimize ilk getirildiğinde, bir lahzada zaruri talimatları verip, koleksiyonun Tophane’ye taşınmasını sağladık. Arkası Sıra aynı sene bu antreponun çağdaş aynı müze binasına dönüştürülmesi üzere çalışmaları başlattık. Bu çalışmayı da üniversitemiz mezunlarından arsıulusal birçok prestijli ödülün sahibi Mimar Emre Arolat Beyefendi’yle beraber yürüttük.”

“Türkiye’nin arz iri görüşme koleksiyonuna ehil”

Eksiksiz aşamalarını şahsen izlem ettikleri ve yakından ilgilendikleri İstanbul Suret ve Heykel Müzesinin inşaatının güzeşte sene tamamlandığını belirten Erdoğan, şöyle devam etti:

“İnşaat sürecinde yıpranan, beis gören eserlerin hepsini dahi elden geçirerek restorasyonlarını gerçekleştirdik. Çağcıl tasarımı, merkezi konumu, en üst standartlardaki düzenlilik donanımı ve estetik özellikleriyle İstanbul Gösterici ve Heykel Müzesi, değme açıdan şehrimize yakışan yüce bir ürün oldu. Buraya ülkemizin ‘Çağdaş konferans hafızası’ desek herhalde yanlış tıpkısı tespitte bulunmuş olmayız. Özge metin çokça vasfının birlikte müzemiz, resim, yontu, seramik ve biçim örnekleriyle Türkiye’nin sunma büyük sanat koleksiyonuna sahiptir. 1937’deki ilk sergide yemeden içmeden 320 yayın varken, bugün İstanbul Suret ve Heykel Müzesinin koleksiyonu 10 binin üzerine çıkmıştır. Müzemizde hep 806 sanatçının 10 bin 666 eseri bulunuyor. Zaman sanatseverlerle buluşturduğumuz küşat koleksiyonunda ise 277 sanatçımızın 749 eserine meydan veriliyor. Gerek binasıyla gerekse koleksiyonuyla İstanbul Suret ve Heykel Müzesinin önümüzdeki dönemde yemeden içmeden İstanbulluların değil ülkemizin yeryüzü şanlı konuşma destinasyonlarından biri olacağına inanıyorum.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu eserin İstanbul’a, üniversiteye, ekin ve musahabe camiasına kazandırılmasına anahtar olan herkese gine teşekkür ederek, “Binlerce yıldır yabanlık tarihinin sunma güzel medeniyetlerine eş sahipliği yapmış bire bir ülkede yaşıyoruz. İstanbul’un birlikte Hatay’dan Kayseri’ye, Ürgüp’ten Bursa’ya, Efes’ten Hattuşaş’a kadar ülkemizin dört bir tarafında değişik medeniyetlere beşiklik yapmış ören yerlerimiz, şehirlerimiz var.” dedi.

(Sürecek)

Share: