Cumhur Reisi Tayyip Erdoğan’ın “Siz eğitim-tedrisat mimarı mısınız, yoksa çapulcu yerine dolaşanlar mısınız?” sözlerine öğretmenlerden cevap geldi. Özel meslek öğretmeni Yaren Koşaner, “Bu ülkenin öğretmenlerinin anlatmaya çalıştığı tıpkısı şeyler var. Öğretmenler, bu yüzden sokağı kullanıyorlar. Reisicumhur kalkıp öğretmenlerin taleplerini dinlemek, haklarını yöneltmek adına bize çapulcu diyebiliyor” dedi. Hoca Katre Topuz ise, “Reisicumhur Erdoğan bizim için ‘çapulcu’ demiş. Ama unutmasın ki plaçkacı dediği insanlar, öz partisinin bakanlarının çocuklarını milletvekillerinin çocuklarını eğiten insanlar” diyerek konuştu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda planlı 20 bin sözleşmeli öğretmen atama töreninde “Boykot çağrısı arka niyetli tıpkısı girişimdir. Siz terbiye tedrisat mimarı mısınız sokakta plaçkacı musunuz? Bize yavrularıyla haşır tevzi öğretmenler geçişsiz” sözleri tepki çekti. SIMURG bili Ajansı’na konuşan öğretmenler, şu görüşleri dile getirdi:
Evin Turgut (İngilizce öğretmeni): “Hususi tıpkı kurumda plaçkacı değil, öğretmenlik yapıyorum. Aşina ülkemizin Cumhur Reisi son zamanlarda bu lafı o kadar kesif kullanmaya başladı kim hepimizin diline persenk olmuş durumda. Ayak Tabanı aylık hakkımız 2014 yılında bizden çalındı. Ego kamuda müteharrik öğretmen arkadaşımla benzeri ücreti almak istiyorum. Ben minimum ücret düzeyinde ya de altında aylık kabul etmek istemiyorum. Makul sürekli sözleşmelerle hizmet etmek istemiyoruz. Kanuni olmadığı halde biz öğretmenlere 10 mahiye sözleşmeler dayatılıyor. Yaz aylarında mahiye almıyoruz. Yaz aylarında Giresun’a fındık toplamaya giden arkadaşlarımız oluyor. Kafelerde barlarda çalışan meslektaşlarımızı oluyor. Okullarda mobbinge maruz kalmadan erinçli ayrımsız şekilde gitmek istiyoruz. Bir Tane talebiz bunlar. Bunları hangisi devlete gözdağı oluşturuyor. Bizlere gaz sıkıp darp edip plaçkacı ilan ettiler. Ben anlamış değilim.
Hogir Öztemel (coğrafya öğretmeni): Öğretmenler, toplumun hep kesimlerine seçkin antlaşma kılavuzluk etmek zorundadır. Bu ülkede öğretmenler, doktorlar, mühendisler, hep emekçiler, birilerinin hoşuna gitmeyen tıpkı şeyler söylediklerinde çapulculukla itham ediliyorlar. Bunu akseptans etmiyoruz akilane üstelik bulmuyoruz. Tığ öğretmenler susmayacağız.
Yaren Koşaner (İngilizce öğretmeni): Cumhurbaşkanının bize söylediği plaçkacı kelimesinin bizi ağız ağıza halktan vatandaştan ayrıştırmaya müteveccih ayrımsız şekilci olduğunu düşünüyorum. Biz öğretmenler, özelde ve kamuda çalışanlar adına yeterince ayrıştırılıyoruz elhak. Biz geçenlerde taban maaşı hakkımız amacıyla Ankara’daydık. Kırıcı tıpkı şiddete maruz kaldık. Bu ülkenin öğretmenlerinin anlatmaya çalıştığı benzeri şeyler var. Öğretmenler, bu yüzden sokağı kullanıyorlar. Reisicumhur kalkıp öğretmenlerin taleplerini uymak, haklarını isnat etmek hesabına bizim amacıyla plaçkacı diyebiliyor. Bunu banko akseptans etmiyoruz, savaş etmeye bitmeme edeceğiz.
Katre Topuz (coğrafya öğretmeni): Reisicumhur Erdoğan bizim üzere ‘çapulcu’ demiş. Ama unutmasın kim plaçkacı dediği insanlar, zat partisinin bakanlarının çocuklarını milletvekillerinin çocuklarını eğiten insanlar. Onların haklarını aramasını gerektiğini öğreten öğretmenler. Tığ bu kavramlara takılmıyoruz. Tığ rast olduğumuzu, ne istediğimizi biliyoruz. Hakkımızı alana kadar üstelik mücadeleye devam edeceğiz. İsteyen istediğini söyleyebilir.
Terbiye Sen Genel Yükseköğretim ve Terbiye Sekreteri Sinan Muşlu: Türe arama mücadelesi örümcek öğretmenlerimize çapulcu denilmesi katiyen akseptans edilebilir tıpkı boyut değildir. Muallimlik mesleğine alın işlenmiş yüce tıpkı saygısızlıktır. Yurttaşlarımızın gözünde itibarı efdal olan bire bir mesleğe, öğretmenlere böyle hitap etmek bu sayın Reisicumhur dahi olsa katiyen kabul edilemez. Öğretmenlerin sorunları var ve bu sorunlara hal üretilmiyor. Hususi sektörde çalışan öğretmenlerimiz minimal ücretle çalışmak zorunda bırakılıyor. Hiçbir tüzel zat hakları namevcut. Seslerini yükseltmeleri karşısında ‘çapulcu’ denmesi ülkemizde türe kontrol mücadelesine pekâlâ yaklaştığının üstelik benzeri göstergesidir. Öğretmenlik Iz Kanunu’na öğretmelerimizin yavaş tıpkı tepkisi var. Bu duyulmuyor, görülmüyor. Tüm öğretmenler, tek sendikal ayrım yapmaksızın öğretmenlerin onuruna dönük bu yaklaşımı akseptans etmeden birlikte akıntı etmesi ve alay malay adalet araması gerekiyor. Öğretmenlik Patika Kanunu bire bir zaman önce fesih edilmelidir. Öğretmenlerin fukaralık sınırı üstünde insanca yaşayabilecekleri ücret artışları bire bir dakika geçmiş sağlanmalıdır.
