Muğla’da eksper çavuşla tartışan FETÖ sanığı doktorun yargılanmasına başlandı

Muğla Terbiye ve Araştırı Hastanesi Evgin Servisi’nde benzeri bilirkişi çavuşla aralarında yaşananlarla gündeme mevrut ve memurluktan ihraç edilen doktorun, FETÖ’ye üye olduğu gerekçesiyle 5 yıldan 10 yıla kadar mahpushane cezası istemiyle yargılanmasına başlandı.

Muğla 2. Ciddi Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklanmadan yargılanan sanık T.T. ile avukatları katıldı.

Söz verilen sanın savunmasında, FETÖ ile irtibatının 2011’birlikte Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesini kazanmasıyla başladığını ifade etti.

Kayıt amacıyla Gaziantep’e önce gittiğinde yanına mevrut kişilerin risale vererek mikro veya evlerinde kalabileceğini söylediklerini anlatan sanık, “Üniversiteye 500 metre uzaklıkta bir yetersiz vardı, oraya vasıta yaptırdım. O antlaşma topluluk namına bilinen FETÖ ile iltisaklı ayrımsız yapının yurduydu. Fiyatının berbat olması, ailemin muhafazakar benzeri yapıda olması ve KYK’dan dahi yetersiz çıkmaması nedeniyle oraya yerleştim.” dedi.

Sanık, henüz sonraları yurtta kaldığı arkadaşlarıyla cemaat evine çıktığını dile getirdi.

Üç arkadaşıyla 2014’te çıktıları cemaat evinde kestirmece bire bir sene kaldıklarını nâkil T.T, şöyle devam etti:

“Bu evde vuzuh uzaklık sohbetler oluyordu. Ben bile birkaç nöbet katıldım. Sohbetlerde FETÖ elebaşının kitapları okunuyor ve videoları izletiliyordu. Sohbeti dışardan mevrut biri veriyordu. Evde kilitli tıpkı bakış vardı, içeride ne olduğunu bilmiyorduk. Aynı sene sonradan evde var olmak istemediğimi söyledim. Fakat maddi durumumuz nedeniyle ayrıksı benzeri ocak ayarlayamadım ve tekrar FETÖ evine döndüm.”

FETÖ ile münasebetli aynı görev alamadığını ve tıpkısı yapılanmada bulunmadığını iddia eden T.T, sadece yetişek hayatında yaşadığı maddi ıztırar dolayısıyla örgütün evlerinde ve yurtlarında zorunlu olarak kaldığını savundu.

Mahkeme başkanın çağrı konusunda ” Bank Asya’ya dünyalık yatırarak destek oldunuz mu?” sorusuna maznun, “Bank Asya’ya cesaret kartı ahzetmek üzere müracaat ettim. Kartlardan ücret kesimi olmadığı için 200 lira yatırdım daha sonra ailem karşı çıktığı amacıyla buradaki paramı çektim ve kartı bile almadım.” diyerek cevap verdi.

Sanık, iddianamede vadi düz, “Namına mukayyet iki GSM hattını, örgütün uyanık mesture yapılanmasında fariza işleyen iki kişiye verdiği” yönündeki suçlamayı görünce şaşırdığını anlattı.

Söz konusu hatların namına ilişik olmadığını ati süren T.T, “Telefonum kayboldu. Bilahare yıpranmamış telefon aldım. Evrak imzaladım. Kendime apayrı bir forma almadım, kimseye vermedim. Bana farkında olmadan abonelik sözleşmesi imzalatmış olabilirler, bilmiyorum amma sadece telefon aldım. Biçim almadım.” diyerek konuştu.

Sanık, serencam yerine pişmanlık hükümlerinden feyizlenmek istemediğini anlatım etti.

Mahkeme heyeti meydanlık kararında, sanık için adli arama hükümlerinin uygulanmasına, bir ahir oturum 3 tanığın dinlenmesine karar vererek duruşmayı 13 Aralık’a erteledi.

Olay

Acil serviste görevli hekim T.T. ile 14 Mart’ta hastaneye apandisit şüphesiyle tedaviye mevrut Jandarma Uzman Çavuş A.A. ortada ağız dalaşı çıkmıştı. A.A’nın doktoru darbettiği öne sürülmüştü.

A.A, görüngü sonrasında için adli ve idari muamele başlatıldığı için tedbiren görevinden uzaklaştırılmıştı. Sormaca kapsamında asayiş kamerası kayıtları detaylı şekilde incelenmiş ve dosyadaki tüm delillerle değerlendirilerek A.A. görevine iade edilmişti.

Eksper çavuşun elinden evrak almaya çalıştığı güvenlik kamerasında tanıdık doktor T.T. için ise yönetimsel soruşturma başlatılmıştı.

Muğla Cumhuriyet Başsavcılığınca hesaplı FETÖ soruşturmasında adı geçen T.T, 2 kamer açığa alınmış, Esenlik Bakanlığınca görevlendirilen müfettişin raporunun arkası sıra üstelik memurluktan ihraç edilmişti.

Sanık karşı “yıldırı örgütüne üye olma” suçlamasıyla 5 yıldan 10 yıla kadar delik cezası istemiyle hazırlanan savca mahkemece akseptans edilmişti.

Share: