Kılıçdaroğlu’nun Giresun’da Mülakat Ettiği Bozuk AKP’li İsmet Kültürlü: “Elinde Kuran’la Geziyordu; Tanrı, Elçi Diye Niteleyerek Etkileniyorduk. Yalanmış Bu….

CHP Umumi Başkanı Eksiksizlik Kılıçdaroğlu, Giresun’üstelik kendisini çaya davet eden Armağan ve İsmet Entelektüel çiftinin evine misafir oldu. Vaktiyle AKP’li olduğunu belirten İsmet Münevver, Kılıçdaroğlu’na, “Ben, bu adamdan illet etkilendim? Hepimiz Müslümanız, elinde Kuran’la geziyordu; Tanrı, peygamber diyerek etkileniyorduk. Yalanmış bu. Herkesi kötüle kötüle, böyle politika yapa yapa bizim gözümüzü bürümüşler. Biz üstelik kanmışız bunlara, çabucak ceplerini doldurmuşlar” dedi.

Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin haftalık takım toplantısı için bugün geldiği Giresun’birlikte, fail Atıfet ve İsmet Münevver çiftinin öz davetini düşüncesiz çevirmedi. İsmet Ziyalı, kendilerini ziyarete gelen Kılıçdaroğlu’na, “Sizi izliyorduk, kadro konuşmanızı izledik” dedi. Kılıçdaroğlu, İsmet Okumuş’a, “Familya size mi ilgili, kiralık mı” diye sordu. Kültürlü, kiralık olduğunu belirtti. Kılıçdaroğlu’nun “Hangi kadar kira ödüyorsunuz” sorusuna İsmet Vazıh, “Bu yüzden haddinden fazla yüklülük olmaya başladı. Aile sahibi ile sıkıntılarımız çokça. Memleketin manasız bu Başkan’ım. Hezel üzere yani, önceyi arar olduk. Markete gidiyoruz, temas öz şiddetli pahası. Söylemesi kusur; hanımla geçen markete gittik, 400 liralık servet harcadık, eve geldik tencereye konulacak ayrımsız madde yok. Ülkenin hali, ben bilmiyorum, sizlerin sebebiyle tıpkısı öz olacak” yanıtını verdi. Kılıçdaroğlu ise “Düzeltmek zorundayız” dedi. Armağan Vazıh ise “Düzelmesi geçişsiz, düzelmese batacağız bu gidişle” diyerek konuştu.

KILIÇDAROĞLU: TÜRKİYE ZENGİN BİR TALIH, İMKANLARI AŞKIN OLAN BİR MEVKI AMMA PARANIN İYİ BİR YERE HARCANMASI LAZIM

İsmet Aydınlık, Kılıçdaroğlu’na, “Kurulduğu günden bu yana ego AK Parti’ye üyeyim. Gâh şeyleri yaşadıkça, gördükçe inanın sizi sevmeye başladım” dedi. Kılıçdaroğlu ise “Türkiye düzelebilir, huzura kavuşabilir. Türkiye ensesi kalın bir mutluluk, imkanları aşkin olan tıpkısı mutluluk amma paranın dolgunca aynı yere harcanması lazım. İyi ayrımsız yere harcanmazsa gayrimümkün. Bu, tıpkısı siyasal yeğleme. Siz siyasal tercihinizi yaparsınız, evde dahi tercih yaparsınız, imkanınız varsa ‘ayrımsız kat alayım, kiradan kurtulayım’ veya çocuklar okula gidiyorlarsa ‘onların harçlıklarını evet da masraflarını karşılayayım’…”

İsmet Okumuş, “Bırakın daire almayı, onların geleceğini kurabilseydik. Ego günlük işe gidiyorum; kadın temizliğe gidiyor. Yavru iki yılık üniversite okudu, bekliyor. Diğeri lisede. Ağırlık çok iri Başkan’ım” diyerek konuştu.

Kılıçdaroğlu, ailenin ortaöğretim öğrencisi olan çocuğuna “Arz sevdiğin öğüt ne” diye niteleyerek sordu; ortaöğretim öğrencisi ise “Kimya” diyerek karşılık verdi. Kılıçdaroğlu, “Oku, genetik mühendisi ol. Türkiye’nin kalıtım bilimi mühendisine ihtiyacı var” dedi. Ailenin farklı çocuğu üstelik “Ben, dolay lisans bitirdim. Maddesel zorluklar nedeniyle üniversiteye dahi gidemeyeceğim için şu anlık erteledim” dedi. Ağababa İsmet Vazıh ise “Annesi ile sülale temizliğine gidiyor” diye konuştu.

“BUNLAR İLAH GİBİ ERGIN, İNSANLARA YÜKSEKTEN BAKIYORLAR. HİÇBİRİNE DERDİMİ ANLATAMADIM”

İsmet Aydınlık, “Ben, güzeşte yıl fırıncılık yapıyordum. Güzeşte sene tıpkı fırın aldım, borca harca girdik. Boğanak harca battık. Bu sene hayırlısıymış ki siyasete girdim. Benim arkadaşlarımın çoğu solcudur. Ben ne dünyada yaşıyorsam… Ego, AK Parti’ye tapıyordum herhalde. Bunlar mevla kabilinden reşit, insanlara yüksekten bakıyorlar. Hiçbirine derdimi anlatamadım. Sizden Cenabıhak razı olsun, sizi tanımam bilmem. Geldiniz, ziyaret ettiniz. Hangi kadar bahtiyar oldum. Sıkıntılar herkeste tamam” dedi.

Kılıçdaroğlu, “Öyle insanlar var ki canlılık borcunu ödeyemediği için elektriği kesiliyor. İki çocuğu var, çocuklarının çamaşırlarını yıkayamıyor. Burada belki bahis yandaki, tesanüt kültürü var ama Ankara, İstanbul’de öyle ayrımsız şey bulunmayan. Kimse kimseyi tanımıyor. 15 dönüş kışın ortasında elektriği kesiliyor. 15 bölüm gençler elbet geçinecek? Kimsenin kimseden haberi namevcut. Hakeza haddinden fazla iri acılar var” diye niteleyerek eşit verdi.

“TMO’YA VEREN ARKADAŞLARIN FINDIKLARININ ÇOĞU GERİ GELDİ”

Kılıçdaroğlu’nun “Köyde akrabalar var mı” sorusuna İsmet Münevver, “Var. Fındık topladım Başkan’ım, 600 kilo. Dediler ’54 lira’, demin ’44 teklik’ dediler. Kapalı emanete verdik. TMO’evet ‘devlet destekli’ diyorlar, TMO’ya veren arkadaşların fındıklarının çoğu anlayışsız geldi. Âdem öyle ayrımsız seçiyor ki iki avuç fındığı kavrayışsız gönderiyor. Benim birçok arkadaşım öyle mağdur oldu. Hem ‘Emanete vermeyin’ diyorlar hem de seçme husus belgisiz” diye konuştu.

Kılıçdaroğlu, “Düzelteceğiz” dedikten sonraları Kayra Aydınlık, “Sunu özellikle kiraların, elektriğin, suyun inmesini çok istiyorum. Zira benzeri icar kadar neşelilik faturası ödüyorum. Zammı veriyorsun, kepçe ile ansız alıyorsun. O ant ödeme” diyerek zamlara aksülamel gösterdi.

İsmet Ziyalı ise “Ego EYT’liyim. Demin solcu arkadaşlar diyor; ‘Demincek Tayyip mütekait da eder’. Yok, asla. ‘Eksiksizlik As birlikte gelse belki elan çok zam verecek. Tayyip Satma 3 verse Kılıçdaroğlu 5 verecek’… Tıpkı husus itiraf edeyim; siz olmasaydınız şu Giresun’bile bazı şeylerin olması cins değildi. Siz gâh şeylerin üstüne gide gide… Allah sizden razı olsun. Şu minimum ücrette da sizin haddinden fazla nazik desteğiniz var. Sizden başka kimse konuşmuyor. Ben, sizi bilahare strateji etmeye başladım. Meral Karı konuşuyor birlikte siz henüz asude anlatıyorsunuz” diye konuştu.

KILIÇDAROĞLU: VATANDAŞTAN ALIYORSUN, BİR AVUÇ ADAMA DÜNYANIN PARASINI VERİYORSUN

Ihsan Aydın, “Zat üretimimizi kendimiz yapamıyoruz. Oradan alıp burada pahalıya satıyor. Hangi anladım bu işten? Bizim kadıncıl üretimimiz namevcut. Değme madde dış devlete, bambaşka ülkelere” dedi. Kılıçdaroğlu, “Gaz alıyorsun dışarıdan, her madde dışarıdan. Tanrı’ın güneşi parasız, gün paneli kursan henüz ucuz ama bunu yaptırmıyorlar. Yapmıyorlar, özellikle haricen doğal gaz gelecek, haricen petrol ati, zindelik elde edeceğiz. Ondan sonradan dünyanın parasını ödeyeceğiz. Kim kazanıyor bundan? Vatandaştan alıyorsun, bir apaz adama dünyanın parasını veriyorsun. Gün enerjisi olsa çiftçiye elektriği haybeden veriyorsun, antrparantez rençper ondan dünyalık kazanıyor. Zait dışarıya dolar vermiyorsun. Seçkin öz Türkiye’da yapılıyor doğrusu, birlikte henüz bozuk para oluyor. Tığ belediyelere söyledik; ‘Sen yaptır dahi denk olsun, diğerleri görsünler’. Dedi ya benzeri aleniyet, ‘Bay Eksiksizlik sen yaptır'” dedi.

“ELİNDE KURANLA GEZİYORDU; CENABIHAK, DELEGE DİYE ETKİLENİYORDUK”

İsmet Münevver ise “Kemal Beyi üstelik eleştiriyor, namına bakmıyor. Ben bu adamdan niye etkilendim? Hepimiz Müslümanız, elinde Kuran’la geziyordu; Allah, sefir diyerek etkileniyorduk. Yalanmış bu. Güzeşte uray ile tartıştım. Cuma namazını belediyede kılıyorlar, ‘Belediyede illet namaz kılıyorsunuz, çalım mi yapıyorsunuz’ dedim. Şaibe, git evinde, cami birlikte kıl. Ego inanmıyordum. Bunlar Müslüman, tığ değiliz. Herkesi kötüle kötüle, hakeza politika yapa yapa bizim gözümüzü bürümüşler. Tığ birlikte kanmışız bunlara, hemen ceplerini doldurmuşlar” diye konuştu.

KILIÇDAROĞLU: İLK KURAN’IN TÜRKI MEALİNİ HAZIRLATAN CHP, İLK ELMALILI HAMDİ YAZIR’A KURAN HAZIRLATAN CHP, AMA ‘DİNSİZ CHP’. NASIL OLUYOR BU

Kılıçdaroğlu, ” Van’a gittim, Van’a Norşin Şeyhi birlikte gelmiş. Dediler kim ‘Size görüş vermiyoruz, siz camileri yıktınız, dinsizsiniz’ kabilinden bir sürü şey… Dedim ‘Ego, sana, 1921 yılında Atatürk’ün Meclis’te yaptığı konuşmayı göndereceğim. Orada milli abidelerimiz, camilerimizin onarımı amacıyla şu kadar mal harcanmıştır diyor. Cami üzere mal harcayan insan, camiyi niçin yıksın? Karın var, eseme var.’ 1940’lı yıllardaki rakamları yine gönderdim; ne camilerin onarıldığı, yeniden cami yapıldığı…

Söz Temsili Ankara’dahi Kocatepe Camii vardır. O caminin yapımı tıpkı vakfa aittir, vakfın kurucularından birisi dahi İsmet İnönü’dür. Çankaya Camii’ni eden İsmet İnönü’dür. Demin tığ, dini siyasete maşa etmiyoruz. Atatürk’ten bize iki dirilik var. Ayrımsız; dini siyasete alet etmeyeceksin. İki; askeri siyasete bulaştırmayacaksın. Erkânıharbiyeiumumiye ve diyanet üzerine biz bağlı olmadıkça on paralık konuşmayız. Atatürk’ten bu yana hangi umumi başkanlar, hangi milletvekilleri varsa bu kuralara makul davranırız. Dolayısıyla onlara esasen söyledim; evvel imam dil cambazı okulunu yapan CHP, ilk teoloji fakültesini kuran CHP, geçmiş Kuran’ın Türki mealini hazırlatan CHP, geçmiş Elmalılı Hamdi Yazır’a Kuran hazırlatan CHP, amma ‘dinsiz CHP’. Elbette oluyor bu? Kanı matlup molekül değil. Düzelir… İnsanlar okudukça, baktıkça, hayatı gördükçe gerçeği görüyor” diye konuştu.

“GİRESUN’UN SAHİBİ YOK”

Inayet Aydın ise “Bizim tek gelişim alanımız yok. Yeryüzü iri sıkıntımız dahi o. Bu Giresun’dahi akilane aklık bir gelişim alanımız bulunmayan. Olanlar de kapandı. O kadar budun dışarıda, haris” diye niteleyerek ağrı yandı. İsmet Okumuş ise “Giresun’un sahibi yok. Trabzon beyninde sıkışmış. Ben 50 yaşına geldim, hep böyle” dedi. Kayra Okumuş dahi “Minimal ücrete bindirim geldiyse iştirakçi çıkarmaya bakıyorlar, ‘kaldıramıyorum’ deniliyor söz misali. Bildirme iri külfet bu. 10 yıllık işçi olan kişiyi çıkarılıyor. Hakeza tıpkı öz mümkün mi” diye niteleyerek ekledi.



Share: