Faik Öztrak: “Büyüyoruz Diyoruz. Bakıyoruz Pahalılık Yüzde 80’e Balkon, Cari Kilitsiz Küreksiz Rekorlar Kırıyor”

Bilim: ÇAĞATAN AKYOL – Müşteri: ELEZER KARAKULOĞLU

CHP Fırka Sözcüsü Üstün Öztrak, “Büyüyoruz, büyüyoruz diyoruz. Bakıyoruz enflasyon yüzde 80’e isabet. Büyüyoruz diyoruz, bakıyoruz akan engelsiz rekorlar kırıyor. Yetmez, önce 7 ayda 30 küsur milyar dolar akan açığımız ergin” dedi.

CHP Tümen Sözcüsü Faik Öztrak başkanlığındaki CHP Tutum Masası heyeti, bugün Tekirdağ’de serencam adına Hastalıklı Tecim ve Endüstri Odası’nda hisse senedi insanları ile ayrımsız araya geldi. Öztrak, masa adına gittikleri 43. ilin Tekardağ oldğunu ve tahminî 61 bin kilometre kat yaptıklarını söyledi.

Burada mütekellim Öztrak, “Zaman Topluluk İttifakı’nda olan iktisatçıların 3-4 cellat bizde var. Nedeniyle bizim ekonomi programı yapmamızda, Türkiye’dahi çalışacak olan, Türkiye’yi refaha çıkaracak bire bir konuşu programı bilememek kabil aynı sorunumuz namevcut” dedi.

Bugüne büyüklüğünde Türkiye için birçok izlence yaptıklarını, şu anda dahi bildirme iyisini yapacaklarını düşündüğünü söyleyen Öztrak, şunları söyledi:

“EKONOMİDE BİRİLERİ SÜREKLİ AŞAĞI DOĞRU GİDİYORSA YUKARI MAKUL GİDENLERİ DAHI DİBE ÇEKMEYE BAŞLARLAR: Bugün ülkemizde hoşur yük balaban. Sabah şöyle ayrımsız bakıyordum bütçe rakamları. Bütçe anne itibarıyla hükümetlerin tercihi gösterir. Bütçedeki faiz harcamaları ilk 8 ayda 174 bilyon Türk liraya intişar. Hani Bitkisel Bakan’ın ‘benzeri kuruş dünyalık ödemeyeceğiz’ dediği düzey korumalı mevduat üzere dahi bütçeden evvel 8 ayda umum 75 milyar Türk lirası kullanılmış. Gine hani o geçmediğimiz yollar, tüneller, köprüler amacıyla ödediğimiz garantiler var ya, o garantiler için birlikte 15 milyar Türk lirası bütçeden ödenmiş. Buna alın çiftçiye verilen destek 25 milyar, esnafa sunulan destek 6 bilyon. Yani hakeza bir bölmeyi, hani diyorlar evet ‘kurt yapmaz kuzulara şah olsa.’ Yeniden dün, üretim rakamları geldi. Teferruatlı zamandan beri ilk defa Türkiye’de ‘Sanayici, uran iyi’ diyorlardı ama temmuz ayında uran üretimi yüzdelik 6 geriledi. Türkiye’bile pandemiden bilahare K tipi benzeri toparlanma vardı. K tipi toparlanma, birileri üst akla yatkin giderken birileri da adi akillica gidiyor ama bunun bitmeme etmesi olanaklı değil. Eğer ekonomide birileri sonsuz kötü makul gidiyorsa sonunda o süfli akla yatkin gidenler, yukarı akillica gidenleri dahi dibe çekmeye başlarlar. Ekonomide fen, topyekün bir toparlanmayı sağlayabilmekten maruf ama zaman baktığımız antlaşma, Türk ekonomisinde hakeza tıpkısı tabloyu görmüyoruz.

TÜRKİYE ITIDALLI GELİR TUZAĞINDAN KAFASINI KALDIRAMIYOR: Büyüme deniyor. Türkiye’üstelik nema var, dediler. 2016’dan bu yana Türkiye’de milli dirimsel 700 ile 750 bilyon dolar ortada gidip geliyor. Tıpkı yere gidemiyoruz. Türkiye benzeri tip orta gelir tuzağından kafasını kaldırıp çıkamıyor. Bu de politikaların balaban ölçüde sürdürülebilir olmamasından kaynaklanıyor. en son milli dirimsel rakamlarına baktığımızda, milli gelirden ücretli kesimlerin aldığı behre, yüzdelik 31’den yüzde 21’e düşmüş. Kabaca geçmiş dönemdeki büyüklüğünde almış olsaydı, payını korumuş olsaydı sonuç 2,5 yılda ne kaybetti işçiler, ücretliler diye baktım. 67 milyar dolar kaybetmişler.

BÜYÜYORUZ DİYORUZ, CARİ AÇIK REKORLAR KIRIYOR: İşçi başına müteharrik, ücretli başına 3 bin 300 dolar civarında yapıyor. Meğer zaman daha çok bütün dünyanın arz ümranlı ekonomileri, kapsayıcı büyümeyi konuşuyor. Büyümenin herkese yansıması gerektiğini konuşuyor amma bizde çok değişik aynı tabloyla karşı karşıyayız. Büyüyoruz, büyüyoruz diyoruz. Bakıyoruz para şişkinliği yüzdelik 80’e çıkacak. Büyüyoruz diyoruz, bakıyoruz akan belirgin rekorlar kırıyor. Yetmez, önce 7 ayda 30 küsur bilyon dolar akan açığımız reşit. Bunu dışarıdan gelen 24 bilyon dolarlık kaynağı hangi olduğu bilinmeyen parayla akçalanmış etmişiz. Finanse ediyoruz evet, ne var diyebilirsiniz ama anca değil. Şayet nereden para geldiği ve zahir akçalanmış ettiğini bilmiyorsanız bu bizim üzere balaban bire bir risktir. Önümüzdeki dönemde bu kaynağını bilmediğimiz mülk birden, kaynağını bilmediğimiz benzeri nedenle gelmemeye başlarsa ne yapacağız?

ZAMAN YAŞADIĞIMIZ SIKINTILARIN TEMELİNDE GÜVENSİZLİK VAR: Türkiye’birlikte akıbet dönemde ayrımsız büyüme var. Bence bunun bir kısmı istatistiklerin kusurlu kullanılmasından, istatistiklerle oynanmasından, enflasyonun çok faziletli olmasından kaynaklanıyor. Yüzde 80 pahalılık diyorsunuz, aslında Türkiye’da baktığınız antlaşma şişkinlik Yüzde 140’lara andıran. Toptan pırtı fiyatları yüzde 140, bitiren 80. Normalde bu ikisinin birbirine mail olması lazım. Bu açıldığı antlaşma, bunun yukarıya makul andıran olması halinde büyümenin üçlere büyüklüğünde düşmesi benzer. İstatistikler bakımından dahi sıkıntıyla karşı karşıyayız. Tamam buradan şüphesiz çıkarız? Bugün yaşadığımız sıkıntıların temelinde emniyetsizlik var. İnsanlar, ülkeyi yönetenlere güvenmiyor. İçeridekiler güvenmiyor, dışarıdakiler güvenmiyor. Peki bozukluk güvenmiyor? Çünkü bunların izledikleri, dışarıdan hamam parayı getir, ekonomiyi şişir modeli, tahaccüm modeli batkı etti ama elan de önemlisi, 2018’de ayrımsız şekilde apar topar akillicasina düzgün hesabı kitabı yapılmadan, insanlarla akillicasina aklık tartışılmadan apar topar kurdukları bu yegâne kişinin değişmeyen aldığı ucube Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, devletteki yönetimi dakikasında nakız ediyor. Daha Çok Türkiye’üstelik kaide yok, kral var. Bunu bana Polatlı’da tıpkı dikici söylemişti. Kral değil, ayaklık istiyoruz, Faik Eş dedi. Türkiye daha çok kral değil, kaide istiyor. Gecenin aynı yarısı yatıyor, tıpkı kararname yazılıyor, sabah kalkılıyor milletin dövizlerine, ihracatçının dövizlerine ahali konuyor. Yüzdelik 25’ini ver, diyor. Sonra bakıyor yetmiyor, yüzde 40’ını ver, diyor.

ÜLKEMİZİN SUNU ÖNEMLİ SORUNU BENCE YÖNETİM BİÇİMİDİR: İhracatçının istihsal muktedir olmak için dövize ihtiyacı var. Döviz almaya, bankaya gittiği antlaşma o devletin ondan aldığı, komisyonsuz dövizi bu kere komisyon ödeyerek satın almak zorunda kalıyor, maliyetleri artıyor, şişiyor. Onun için bugün ülkemizin en şanlı sorunu bence idare biçimidir. Türkiye’da demokrasi çarçabuk yıpranmaktadır, otokrat tıpkısı rejime doğru gidiyoruz. Bir Tane kişinin ağzından çıkan kararlarla büyüklük yönetildiği ant, kimse önümüzdeki devir ne gelecek başına, onu bilmiyor. Döviz bitiyor, dışarıdan döviz gelmiyor; milletin dövizini almaya kalkıyorlar. O yetmiyor, gidiyorlar bankalara, diyorlar ki, ‘Kredi açarken döviz almamaları amacıyla insanların krediyi nereye kullandıklarını kontrol edeceksin’.

YARGININ ÜZERİNDE SARAY’IN VESAYETİ OLMADIĞINI KİM SÖYLEYEBİLİR: Aut politikada bir atılganlık sorunuyla alın karşıyayız. Türkiye’nin kullanılmamış benzeri tahaccüm stratejisine gerekseme var. Bu izleme dört göl ayağı üzerine tamam. Bu ayaklardan bire bir tanesi, ünsiyet devletini güçlendirmeliyiz. Yönetimin adisyon ödeme, adisyon verebilir olmalı, vatandaş de adisyon sorabilir durumda olmalı. Kuvvetler ayrılığı bu bakımdan son basamak şanlı. Yargının bağımsızlığı bu haysiyetle son merhale heybetli. Zaman yargının üzerinde Saray’ın vesayeti olmadığını kim söyleyebilir? Saray’ın talebine bakarak mahkemelerin karar vermediğini ki söyleyebilir? Dolayısıyla çabucacık bu sistemi hâllenmek, ülkenin cebini boşaltan bu yegâne yabanlık ucube sistemin, baştan dallı güllü ayrımsız milletvekili sisteme evrilmesini çıkarmak gerekiyor.

BU SEÇİM, REJİMİN SEÇİMİ: Bu intihap, aslında şu yahut bu adayın seçimi değil. Bu seçme, rejimin seçimi. Bu rejimde yaşamak mı istiyorsunuz yoksa Türkiye’de nesep tıpkısı el erki, töz enformasyon ortamı, süfli ortak karın olsun, tün yatıp sabah uyandığında insanlar peki olamaz kararlarla karşılaşmasın istiyorsanız oyunuzu bu yönde kullanacaksınız. Türkiye uzunca bire bir süredir dışarıdan mevrut yunak parayla ekonomisini ayakta tutuyor amma yunak parayla ekonomiyi ayakta tutmanın tıpkı sınırı var. Yani borcu sürekli biriktirerek, aldığınız borcu döviz getirmeyen alanlara yatırarak, betona yatırarak, yabancı borçla, dış borçla aksata yaptık. Hiç mümteni bire bir gelişim, aksata merkezi döviz kazanıyor mu? Döviz kazanan, ihracat işleyen firmalar. Yani dışarıdan aldığınız paranın balaban kısmını ihracatçıya vermeniz geçişsiz. İhracata çevrilmiş envestisman yapacak olan şirketlerde kullanmanız geçişsiz. Başkaca tercihen dışarıdan borçlanmak hesabına Türkiye’ye aracısız yabancı anamal yatırımlarının gelmesini sağlamanız geçişsiz.

ÜLKEDE TRAKSIYON, IZLENCE YOK: Korkulu tıpkısı planlama yapmanız gerekiyor. Zaman ülkede çekim, program bulunmayan. Dolayısıyla birlikte gâh sektörlerde haddinden fazla tehlikeli sorunlarla cebin karşıyayız. Bunların başında tarım geliyor. Yeryüzü karakteristik örneği birlikte zaman ayçiçeğinde yaşadıklarımız. Ayçiçeğinin maliyeti 15- 16 liraydı. Zaman piyasada 10 liranın altında günâşık satılıyor. Sebep? Çünkü Ukrayna’dan ayçiçeklerini getirdiler. Demincek bugün akılları başlarına gelmiş, tor yağı ithalatına yüzde 10 gümrük koymuşlar. Yetmez. Bağlanak 12 liradan alıyor. 12 liradan alıyorsa aradaki farkı yani 4 lirayı oran bindi kendisine vermeli üreticisine. 12 liradan aldığına göre birlikte gümrük olarak üstelik sunma beş altı yüzde 17 idrak konmalı.

TÜRKİYE’NİN BİRTAKIM KAMUCU POLİTİKALARI UYGULAMASI GEREKİYOR: Türkiye’nin türkçesi artık Amerika Birleşik Devletleri’nin bile yaptığı üzere birtakım kamucu politikaları uygulaması gerekiyor ve bazı sektörlerde kendi kendine ehliyetli olmayı hedeflemesi gerekiyor. Amerika’dahi yonga yasası diye niteleyerek aynı kanun çıktı, Amerika Mürekkep Devletleri ülkesinde çip üretiminin yapılmasını ulaşmak amacıyla 280 milyar dolarlık tıpkı destek programı açıkladı. Türkiye’da üstelik biz tarımda, gıdada, sağlıkta, enerjide ve savunma sanayinde kişi kendimize ehliyetli kuzuluk gelecek politikaları katiyetle üretmemiz geçişsiz. Tığ bunlara kamucu politikalar diyoruz ama şunu dahi biliyoruz ki, bunları yaparken biz özel kesimle birlikte hizmet etmek zorundayız. Çünkü izzet rastgele şeyi apansızın bilmiyor. Üste son dönemlerde hususi inikat, devletten elan fazlasını bildiriyor. Dolayısıyla ekonomide politikalarımızı oluştururken dahi hususi sektörle alay malay bu politikaları oluşturmamız lazım.

PARA POLİTİKASININ SAHİBİ MINVAL BANKASI OLMALI: Elimizdeki bildirme büyük kurumlardan bir tanesi Takip ve Planlama Teşkilatı olacak. Bunu kuracağız. Para politikasının sahibi Suret Bankası olmalı, enflasyondan Dalan Bankası mesul olmalı. Model Bankası yasasını, Suret Bankası’nın dil bağımsızlığını garanti altına takanak şekilde değiştirelim diyoruz. Ülkede 128 bilyon dolar kayboldu. İşte bu taraftar müteahhitlere çokça efdal dövizle lokalize garantiler veriyor. Bunları araştıracak mısınız? Bunlarda ne oldu, bakacak mısınız? Peki, tabii bakacağız. Onun için bile 6’lı Masa’bile, milletin masasında bire bir boyut ve hasar tayin komitesi kurulmasına karar verdik. Esasen Türkiye bu toparlanma politikalarını sürdürürken bunu toplumun tamlık kesimleriyle birlikte fayrap etmek zorunda, slayt kendisine saydam adına açmak zorunda.”



Share: