“Asrın felaketi” adına nitelenen Kahramanmaraş merkezli depremlerin arkası sıra bölgedeki taharri istirdat çalışmalarına katılan Düzce Belediyesi itfaiye aracı ekipleri, görevlerini tamamlayarak kente döndü.
17 Ağustos ve 12 Son Teşrin 1999’daki depremlerle sarsılan Düzce’den 19 yabanlık grup, Kahramanmaraş merkezli, 11 ili etkileyen depremlerin yaşandığı 6 Gücük Ay sabahı yola çıktı.
Önce Adana’ya elan bilahare da yıkımın vahim boyutta yaşandığı Kahramanmaraş’ın Elbistan ilçesine güzeşte itfaiye aracı erleri, Düzce Kontrol ve Kurtarma Ekibi, Kütahya Belediyesi İtfaiyesi ve fahri ekiplerle koordine zarfında fiilen 12 vatandaşı kurtardı.
İtfaiye müdürü Mehmet Ali Kahraman, AA muhabirine, 12 Kasım 1999’daki depremin ardından dersine bol çalışmış kesim olduklarını söyledi.
Sürekli depremlerle sallanan Düzce’üstelik kontrol kurtarma ekibinin amade şekilde beklediğini anlatan Kahraman, afetin arkası sıra hızlı hızlı yola çıktıklarını, önceki dönem Adana’daki görevlerini tamamlayarak AFAD izniyle Kahramanmaraş’ın Elbistan ilçesine geçtiklerini aktardı.
Kahraman, yolların haddinden fazla büyük bölümünde bulunan kar ve enkazlar zımnında zorlandıklarını dile getirerek, “Elbistan’da geçmiş andan itibaren yer çalışmalarına başladık. Kriz altında zihayat vatandaşlarımızı çıkardık. Oradaki yadımlama çokça fazla ve ciddiydi. Anlatılacak kabil değil. Elbistan bölgesinin büyük kısmı ikinci depremde yıkıldığı amacıyla ongun olan kısmı vatandaşların birçoğunun dışarıda olmasıydı.” diye niteleyerek konuştu.
“Ben bile 1999 depreminde bire bir şeyleri yaşamıştım”
12 Son Teşrin 1999’daki depremde 1,5 saat kaldığı enkazın altından vatandaşlarca çıkarılan itfaiye aracı eri Sinan Taş, o çevrim staj yaptığı binanın yıkılmasıyla kriz altında kaldığını anlatım etti.
Taş, depremi duygulu duymaz 1 saat içerisinde bölgeye yankılanmak amacıyla yola çıktıklarına değinerek, depremi yaşadıkları amacıyla bölgedekilerin kendilerine ne büyüklüğünde ihtiyaç duyduklarını anlayabildiklerini dile getirdi.
Bazı yerlerde karla uğraş ettiklerini aktaran Taş, “Gideceğimiz yere üstelik tek aymazlık uyumadan varmaya çalıştık. 12 kişiyi kuvvetli çıkardık. Diğer vatandaşlarımızı de yararlanmak isterdik amma umutlarımız tükendi.” dedi.
Taş, istirdat yaparken duygudaşlık kurduğunu vurgulayarak, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Duygudaşlık kuruyorsun rastgele ahit, biçarelik haddinden fazla zehir. Enkazın altında vatandaşla göz hücre geldiğimizde, ‘Bu arkadaşı oradan kurtaracağız.” diyoruz. Ego bile Düzce depreminde benzeri şeyleri yaşamıştım. Mucizeleri dahi gördük orada, güldüğümüz, ağladığımız anlarımız bile oldu. Rabbim esasen yaşatmasın.”
