Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan CHP lideri Kılıçdaroğlu’na: Bakalım milletvekili listende kaç türbanlı adaya vadi vereceksin

Cumhur Reisi Recep Tayyip Erdoğan, Atatürk Ekin Merkezi’nde düzenlenen 5. Arsıulusal Avrat ve Hak Zirvesi’nde konuştu. Cumhur Reisi Erdoğan’ın bahis başlıkları beyninde Cumhuriyet Ahali Partisi (CHP) tarafından gündeme getirilen başörtüsü teklifi bile vardı. Görüşmede kendilerine olumsuz karşılık veren CHP’nin umumi başkanı Kılıçdaroğlu’na, “Geriden Geriye dövüşüyorsun” ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sana bakir bire bir teklifte bulunuyorum” diyerek Kılıçdaroğlu’na bakir teklifini açıkladı. Reisicumhur Erdoğan, “Bakalım mebus listende kaç türbanlı adaya düzlük vereceksin, göreceğiz” ifadelerini kullandı.

“İKNA ODALARINI KURANLAR ŞİMDİ BAŞÖRTÜSÜ SORUNUNU ÇÖZELİM DİYORLAR”

CHP’nin niyetinin başörtüsüyle ilgili konuya hal özlemek olmadığını belirten Cumhur Reisi Erdoğan, “Bugün eğitimden istihdama kadınlarımız zulme maruz kalmıyor. Yıllar yılı başörtü düşmanı olan, üniversitelerimizde ikna odalarını kuranların kimler olduğunu bilmiyor muyuz? Bu inandırma odalarını kuranlar şimdi üstelik başörtü sorununu çözelim diyorlar. Hangi büyüklüğünde adamakıllı. Ben eskimemiş teklif yaptım. Rozet takmaya başladı ve mebus adayı üstelik koyar. HADEP’te var, İP’te dahi var, bunlarda dahi olsun. Tıpkısı basiret değil mi?” dedi.

“KENDİ İÇLERİNDEKİ ÇÜRÜMEYİ YANSITTIKLARINI GÖSTERİR”

Reisicumhur Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları şu şekilde: “Dünyadaki eş hareketlerinin dilini ve pratiğini şekillendiren unsurlardan birisi kültürel harf farklılıklarıdır. Ortaya çıkan biteviyelik, türlü kültürlerdeki eş algısını ortadan kaldırmıştır. Mağrip medeniyetindeki kadına bakışta ve hayattaki konumunda ortaya çıkmıştır.

Gelişmiş ülkelerin dışarıya verdikleri imajın bilakis kadına yönelik cinayet, güç kabil konularda kısık mesail yaşadıklarını biliyoruz. Biz ülkemizde bir tane bire bir kadının da çaba uğramasını, hayatını kaybetmesini katiyen akseptans edemeyiz. Ülkemizi kadına yönelik şiddetin, cinayetin dört bir yerde gezdiği kabil yansıtanların kendi içindeki çürümeyi yansıttıklarını gösterir.

Kadınların dışlandığı acun insanlığın yarısından feragat etmiş demektir. Bu birlikte hem fıtrata hem inancımıza hem bile hayatın işleyişine aykırıdır. Kadını ocak başta atılmak için varoluşun zaten koparıp sapkın akınlarla yanında getirenler yer büyük kötülü yaparlar.

“KIŞIZADE DEVRİMİ ZİHİNLERDE YAŞADIĞIMIZA İNANIYORUM”

Eksiklikleri, aksaklıkları düzelterek bugüne büyüklüğünde bükülme niteliğinde mütehammil çok değişikliği kadınların hanesine yazdırdıysak bugün birlikte devam edeceğiz. İnancımızın, medeniyetimizin, kültürümüzün, insan vasfımızın gereği kendisine bu mücadeleyi sizlerle sürdürmekte kararlıyız. Elde ettiğimiz bildirme olumlu başarılardan biri da kadınların hak ve özgürlüklerini genişletme konusundaki devrimlerdir. Mevzuatımızın tamamını yenilerken anne devrimi zihinlerde yaşadığımıza inanıyorum.

Kadına yönelik hovarda yeryüzü çalışkan savaş edeceğimizin sözünü hükümete gelmeden vermiştik. 2005 yılında türel düzenlemeleri hayata geçirdik. Yol Yordam ve hakkaniyet cinayetlerine sunulan cezaları ağırlaştırarak bu sorunu balaban ölçüde gündemden çıkardık. Ev içi şiddette cezaları artırarak bu doğrultuda çok koskocaman adımlar attık. Müteharrik kadınların şartlarını iyileştirerek doğum, benzin izinlerini etkinleştirdik.

2012 yılında çıkardığımız ailenin korunması ve kadına yönelik şiddetin önlenmesi kanunu bire bir gayrı koca reformdur. Serencam önem paketiyle eşe cebin işlenen cezaları boşanmış eşi kapsayacak şekilde genişlettik. 4 ayrı ulusal eylem planını uygulamaya aldık. Ülkemizin 81 iline yaygınlaştırdığımız ŞÖNİM’ler vasıtasıyla bugüne büyüklüğünde 1 milyon kişiye bakım verdik. KADES yavru ve kadınların maruz kaldığı tacize müdahale edilmesini sağlayıcı benzeri sistem haline geldi.

“MÜTEDEYTİN KESİMLERE DÜŞMANLIĞIN BAŞINDA KADINLARIMIZ GELİYORDU”

Kalkınma planlarımızı kadınlarımızın iş hayatında elan deli dolu vadi alabilmesini sağlayacak, hizmetleri ebat ve nicelik sağlayacak şekilde düzenledik. Kız çocuklarının yetişek-öğretime erişimdeki engelleri kaldırdık. Kızlarımız lehine balaban ilerlemeler kaydettik.

Girişimci kadınlarımızı ve avrat kooperatiflerini hibelerle destekliyor, arttırma itimat imkanları sağlıyoruz. Avrat istihdamı toplam istihdamın 3’te 1’ine yaklaşmıştır. Daha dayanabilen çok düzenlemeyle kadınlarımıza yönelik çalışmalar gerçekleştirdik.

Mütedeyyin kesimlere yönelik düşmanlığın başında kadınlarımız geliyordu. Eğitim hayatlarına bariyer konan, kamudan dışlanan kadınlarımıza bu zulümlerin çağdaşlık namına yapılması apayrı aynı garabetti. Üniversitelerde itilip kakılan, liselere alınmayan, kamu binalarına akseptans edilmeyen kadınlarımızın verdiği destansı mücadelenin şahidiyiz. Başındaki acayip sebebiyle haksızlığa maruz bırakılan kadınlarımızın yaşadığı ağlatı ülkemizin tıpkısı döneminin kara lekesi olarak tarihe geçmiştir.

Zaman eğitimden istihdama kadınlarımız zulme maruz kalmıyor. Yıllar yılı başörtü düşmanı olan, üniversitelerimizde kandırma odalarını kuranların kimler olduğunu bilmiyor muyuz? Bu ikna odalarını kuranlar demin bile baş örtüsü sorununu çözelim diyorlar. Hangi kadar adamakıllı. Ben eskimemiş teklif yaptım. Rozet takmaya başladı ve mebus adayı birlikte koyar. HADEP’te var, İP’te birlikte var, bunlarda dahi olsun. Benzeri zihin değil mi?

“NİYE KAÇAK DÖVÜŞÜYORSUNUZ?”

Arkadaşlarımız ziyarete gitti ‘Şimdi olmaz’ diyorlar. Sebep habersizce dövüşüyorsunuz? Bunların işi sömürme siyaseti. Çeyrek asır ilk tayf de edilemeyecek bu hürriyet iklimini kazandırırken partimizi metres tehdidi dahil neler yaşadığımızı kavim çokça ferah biliyor. Esasen kadınlarımızın başlarının açık yahut bağlı olması aynı haktır. Akarsu, hava kadar kadınlarımızın başlarını örtmesi bittabi tıpkısı durumdur. Bunun üzere hangi Anayasa’üstelik ne kanunlarda aranjman yapmaya gerekseme yoktur. Devletin umum kurumlarında başörtülü kardeşlerimiz var mı, hakimlerimiz, savcılarımız, polisimiz, askerimiz, valimiz var mı?

Yeter kim biz civar açalım. Ön açtığımız antlaşma bu devlet çok henüz diri şekilde geleceğe yürüyecektir. Aynı misil daha gördük kim ülkemizde kökünün kuruduğunu umduğumuz habis hesap pusuda beklemekte. Bu meseleyi anayasal güvenceye kavuşturmakla cevabımızı verdik. Bu konuda samimiyetimizi ortaya koyduk. Icabında referanduma gidelim. Budun bildirme doğrusunu söyler. Bakalım kavim ne diyor? Millete gitmeyi dahi bunlar kabul edemez. Millete gidileceği ant sandıktan neler çıkabileceğini dolgunca biliyorlar. Kapsamlı tıpkısı neva sağlanabilirse kadınlarımız ve ülkemiz karlı çıkacaktır. Uzlaşma sağlanamazsa bu meseleyi milletimizin takdirine sunmanın yollarını arayacağız.”

Share: