CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan, ‘Kadınlarımızın özellikle doğmak üzere doğruluk sektörümüze muştu isnat etmek istiyorum. Kaynak Destekli Kefillik sistemiyle, firmalarımıza tahsis edilen kredilerin 200 milyar teklik kaynakla henüz çalışkan kullanımını sağlayacak eskimemiş tıpkısı adım attık” dedi.
“ARZ BIR IKI YÜZDELIK 75 ORANINDA HAZİNE DESTEKLİ KEFALET SAĞLIYORUZ”
İstanbul’de Kadın Emeği Zirvesi’nde mütekellim Erdoğan, “Kadınlarımıza henüz aşkın destek vermekte kararlıyız. Girişimcilik destekleri ve rustik kalkınma hibeleri kabilinden programların majör bir bölümünü kadınlarımızın kullandığını görmekten memnuniyet duyuyoruz. Kadınlarımızın özellikle girmek amacıyla sadık sektörümüze muştu yöneltmek istiyorum. Hazne Destekli Kefillik sistemiyle, firmalarımıza tahsis edilen kredilerin 200 milyar liralık kaynakla daha etken kullanımını sağlayacak eskimemiş aynı etap attık. Alelhusus fatura iptallerinden kaynaklanan sorunları çözecek yöntemleri üstelik devreye alarak sistemin etkinliğini artırıyoruz. Yeterli teminata topluluk olmayan amma kredibilitesi faziletkâr firmalarımıza yeryüzü az yüzde 75 oranında hazne destekli kefillik sağlıyoruz” diye niteleyerek konuştu.
Erdoğan, “Karı girişimcilerimize ve avrat kooperatiflerimize da 2 milyar lira kefillik paketi tahsis ettik. İşletmeden projeye, enerjiden teknolojiye, dijital dönüşümden konuta kadar degaje yelpazeye yayılan yıpranmamış bindi paketimizin ülkemize berceste olmasını diliyorum. Hazine ve Maliye Bakanlığımızın öncülüğünde uyguladığımız Türkiye Tutum Modeli’ni açılımlarla güçlendirmeyi sürdürüyoruz. Kadınlarımıza her alanda pozitif ayrımcılık yaparak onların enerjilerini ve emeklerini hayalleriyle buluşturmaya üstelik hususi önem veriyoruz” ifadelerini kullandı.
“KENDİ AİLE HAYATIMIZDA ÜSTELIK BUNUN BİR ÖRNEĞİ YOK”
“Türkiye’nin bundan sonra hatırlamak istemediği bed günlerini AK Parti’nin demokrasi reformları sayesinde hamdolsun geride bıraktık” diyen Erdoğan, “Geçtiğimiz aylarda benzeri tün yarısı videosuyla yeniden gündeme getirilen sarrafiye örtüsüyle ilişkin kanuncu düzenleme teklifi hepimize yeniden o günleri hatırlattı. Bile bu tartışma vesilesiyle gördük kim birileri hala o keleş dönemin özlemiyle yanıp tutuşuyor. Biz dahi mademki anca dedik, anne hak ve özgürlüklerin bu soy düzenlemelere laf edilemeyeceği inancımıza karşın meseleyi yüreğiniz sıkıyorsa elkızı anayasal düzeyde kalımlı adına çözecek bir teklifte bulunduk. Kanunuesasi değişikliği genel kurulda 3’te 2 çoğunluk gerektirdiği için teklifimizi ilk grubu kâin partilere götürdük. Onlardan izansız çevrim alamadığımız teklifimizi Cumhur İttifakı milletvekillerinin imzalarıyla meclise sunduk. Demin meclisteki encümen ve umumi asamble süreçlerini bekliyoruz. Kimlerin eş haklarının istismarcısı olduğu, kimlerin üstelik kadınların haklarına kardeşçe erbap çıktığı bu süreçte bir öğün henüz belli olacaktır. Bu süreçte, eskimemiş ayrımsız sömürme konusu ortaya atılan, uzun uzun bire bir süredir idari ve türel takibi yapılan bire bir husus çabucak ülkenin gündeminde öne çıkarılmıştır. Biz hiçbir antlaşma kız evladımızın fiziksel ve psikolojik olgunluğa erişmeden, türel namına olmuş hale gelmeden evlendirilmesini ikrar etmedik, etmiyoruz. Kendi ev hayatımızda de bunun tıpkı örneği yok. Hakeza davrandık. Özellikle alelhusus bala yaşta cinsî sömürme ne İslami ne insanca namına katiyen kabul edilebilecek bire bir davranış değildir. Gündeme mevrut fenomen konusunda üstelik bildirme esasen itibaren tüm kurumlarımız muktezi takipleri yapmış, gerek süreçleri hassasiyetle işletmiştir. Ülkemizde amiyane yaşta evlilikle ait teessürat maatteessüf bir vakitler beri yaşanıyor. Serencam dönemde herhangi bir alanda olduğu kabilinden bu hususta bile haddinden fazla ayrıklı örnekler dışında sorun mehabetli ölçüde çözülmüştür” şeklinde konuştu.
