Cömert Evran Müzesi’nde 12 zanaat, dönemin eşyalarıyla anlatılıyor

Cömertlik Teşkilatı’nın kurucusu Ahi Evran Ege’nin bire bir gün yaşadığı ve sonrasında müzeye çevrilen zaviyede bakırcılık, kalaycılık, demircilik, urgancılık ve halıcılık gibi zanaatlar, o dönemin eşyalarıyla anlatılıyor.

Taceddin Veli Mahallesi’ndeki köşe, 2002 yılında Kayseri Büyükşehir Belediyesi tarafından restore edilerek Cömert Evran Esnaf ve Sanatkarlar Müzesi adına ziyarete açıldı.

Müze, bu sene Büyükşehir Belediyesince gündeş müzecilik anlayışıyla yeniden restore edildi.

Müzenin beherglas odasında bakırcılık, sahtekârlık, bıçakçılık, demircilik, berberlik, halıcılık, urgancılık, dikiş, pabuççuluk, dericilik, eyercilik ve marangozluk kabilinden sanat dalları o dönemin eşyaları ile sergilenirken kapılarda birlikte “Dilini dokunaklı hezel söylemeye alıştırma”, “Hukuk göster ki antagonizm bulamayasın”, “Zihnini kibirden tamamen boşalt” kadar Kardeş Evran’a ilgilendiren sözler yer alıyor.

Müzenin kurucusu ve bire bir zamanda Kayseri Esnaf ve Sanatkarlar Güven ve Kefillik Kooperatifi Başkanı Mustafa Düz, AA muhabirine, Cömert Evran’ın 12-13. yüzyılda Horasan’dan Kayseri’ye esas, ata ve kardeşleriyle geldiğini söyledi.

“Ahi Evran Kayseri’dahi 32 patika dalının dahi piri”

Ahi Evran’ın cilt işiyle uğraştığını anlatan Alan, müzeyi halktan, esnaftan ve odalardan topladıkları eşyalarla oluşturduklarını belirtti.

Alan, belediyenin restorasyonları sonucu müzenin vitrinlerinin yenilendiğini, objeler eklendiğini, yerleştirilen ekranlarda mesleklerin serencam temsilcilerinin mesleği anlattığını dile getirerek, Ahi Evran’ın cilt terbiye ettiği taşların de müzenin girişinde sergilendiğini anlatım etti.

Rastgele tıpkısı taş bulup müzeye koymadıklarına bel eden Kayran, şunları söyledi:

“Buradaki bir inşaatın başından imdi bu ahcar. Cömert Evran, Kayseri’üstelik 32 iz dalının de piri. O bölüm burada 50-60 ten atölyesi var. Kül fuarlarda arzu görüyor. Nedeniyle dahi dünyaya deri satıyorlar Kayseri’den. Burada nutuk ve tecim gayrimüslimlerin elinde, Türklere geçmesinde, İslamlaşmasında Ahi Evran’ın ve ahilerin çokça balaban rolü var. Moğolların baskısından dünya buradan Denizli, Konya ve Kırşehir’e göçmüşler. Eşi Fatma Bacı üstelik hocası Kirmani’nin kızı. Fatma Bacı üstelik kadınlar kolunu örgütlemiş. Şu anda yaşadığımız sistemdeki esnaf odaları, esnaf birlikleri, konfederasyon, geçmişteki ahilik sisteminin adı. Hele o günde denk tarifesi ödeme var. Şu anda esnaf odaları, birliklerimiz karşılık tarifesi veriyor. Tekrar o bölüm bile eğitim var.”

“Ahiliğe ihtiyacımız var”

Alan, cömertlik sistemiyle günümüzü kıyaslayarak, o günlerde “mutedil sandıklar” olduğunu, bunun cesaret verilen vadi anlamına geldiğini belirtti.

Orta sandıktan ihtiyaç sahibinin faizsiz alacağını aldığını, ihtiyacı bittikten sonraları birlikte getirip sandığa teyit ettiğini tabir eden Alan, zaviyede yolculara, yaşlılara, hastalara aşındırmak çıktığını, o günün ustalarının, sanatkarlarının işlerini tamamlayıp evlerine giderken kazandığından tıpkı hacim parayı zaviyenin giderlerinde kullanılması amacıyla bıraktığını anlattı.

Ahi Evran’ın öğretilerine bile değinen Düz, “Ahiliğe ihtiyacımız var.” dedi.



Share: