Cinayet sanığının “tüfek kendinden ateş aldı” iddiası iddianamede çürütüldü

Erzurum’da kardeşini öldüren ve annesini de yaralayan sanığın “Kardeşi kasten mıhlamak” suçundan ağırlaştırılmış müebbet ve “Üstsoydan akrabayı bile bile öldürmeye test etmek” suçundan ise 13 yıldan 20 yıla kadar hapsi istendi.

Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığınca, Palandöken ilçesindeki evlerinde kardeşi Yahya Ağdaş’ı silah ve bıçakla öldüren, annesi Esra Gül Acıçimen’i ise silahla yaralayan mevkuf maznun Mustafa Ağdaş üzerine başlatılan soruşturma tamamlandı.

Erzurum 4. Güç Ukubet Mahkemesince kabul edilen iddianamede, ekipler tarafından olaydan sonradan evde yapılan aramada, baza içerisinde av tüfeği ve iz makinesi içerisinde dahi üzerinde içki lekeleri mevcut bıçak ele geçirildiği belirtildi.

İddianamede, ifadesine kayran verilen sanık Ağdaş, av tüfeğinin yerleştirdiği yerden kaybolma yere düşüp kendiliğinden dağ aldığını öne sürdü.

Kimseye tüfek doğrultmadığını ve keskin etmediğini argüman eden Ağdaş, “Kardeşim ve anneme bile bile ve isteyerek tıpkısı öz yapmadım. Arkadaşlarımın yanına gittiğimde şişme montumun cebinde, kabının içinde bıçak vardı. Kardeşim vurulduktan sonraları onu kucakladım. Kucaklama simultane aynı madde oldu mu bilmiyorum fakat ona cebin bıçak darbesi vurmadım. Bıçağın elbet cebimden çıkıp kalıntı makinesine girdiğini bilmiyorum. A.D. (nişanlısı) yahut kardeşim montumdan alıp koyduysa bilemiyorum.” şeklinde savunma yaptı.

Sanığın iddiası iddianamede çürütüldü

Ağdaş’ın tüfeğin kendiliğinden biberli aldığı iddiasına yönelik hazırlanan rapora kayran sunulan iddianamede, “Fenomen hesabına gidildiğinde, kalorifer peteklerinin tam itidalli kısmına absürt tanelerinin eski ettiği, yerden 30-40 santimetre yüksekte bu saçmaların mecmu olduğu, ifadesinde belirttiği amacıyla yere sakıt av tüfeğinin ateşlenmesi şeklinde aynı işleyiş olsaydı, lazım kayran üstünde gerekse dahi atış yönünde uymazlık oluşması gerektiği ancak buna ilişkin görüngü yerinde benzeri bulgu olmadığı tespit edilmiştir.” ifadeleri kullanıldı.

Buna yönelik beyanları sorulan Ağdaş, “Av tüfeği torbanın içindeydi. Ihtimal yere düşüp sekerken şiddetli almış olanaklı. O yüzden saçmaların toplandığı kayran kalorifer peteğinin itidalli kısmı reşit benzer. Olay anlattığım şekilde olmuştur.” cevabını verdi.

Sanığın kardeşi şahit K.A. ise ifadesinde, annesi, kardeşleri ve Mustafa Ağdaş’ın nişanlısı A.D. ile yaşadıklarını anlatarak, “Olayın kazayla olabileceğine inanmıyorum.” ifadesini kullandı.

Mağdur temel Acıçimen da ifadesinde, Mustafa’nın namına ve kızı K.A’ya zılgıt ile hakarette bulunduğunu ve darbettiğini belirtti.

Olay haset Mustafa’nın haricen tüfekle eve geldiğini ve tüfeği mutfaktaki dolaba dayadığını anlatan Acıçimen, “Av tüfeği zayi yere düştü, patladı. Yahya olduğu yere yığıldı, ego bile yaralandığımı fark ettim. Mustafa’nın elinde tüfek yahut bıçak yoktu, yerde yatan Yahya’yı kucaklayıp koltuğa yatırdı. Yahya’nın ölümünden âlem şikayetçiyim.” ifadesine saha verdi.

İddianamede, Acıçimen’in “Av tüfeği zayi yere düştü, patladı” şeklindeki ifadesine saygınlık etmenin fenomen yerinde yapılan sezinleme ve mağdurlardaki yaralanmalarının şekli ve sayısı bakımından cins olmadığı kanaatine varıldığı kaydedildi.

“Annesi ve kardeşini cani kastıyla akıntı ettiği anlaşılmıştır”

Av tüfeğinde yapılan incelemede atışa bariyer mekanik arızasının bulunmadığı ve atışlarda patladığı bildirilen iddianamede, Mustafa ve Yahya’nın kıyafetlerinde atış artıklarının tespit edilemediği, Acıçimen’e ilişik hırka üstünde atış artığı dağılım olduğundan uzak atış ile vurulduğu kanaatine varıldığına belen edildi.

İddianamenin yorum kısmında şunlar aktarıldı:

“Sanığın av tüfeği ile dışarı çıkıp arkadaşları ile buluştuğu, havaya kötü ettikten sonra eve geldiği, annesi ile kardeşinin yerde oturup çay içip göstergeç izlediği, tanık A.D. ile mutfakta konuşmaya başladığı, olaydan önce gerçekleştirdiği hareketlerin gösterdiği suça cereyanlı kişiliği ile Yahya’ya duyduğu kıskançlıktan doğan kızgınlığı altında ırak atışla erek alarak temel ve kardeşine bir tane halk zehir ettiği ve aheste şekilde yaraladığı, yaralanan Yahya’ya saldırısına bitmeme ettiği ve kirli makinesinde ele sabık bıçakla aniden çokça kere vurduğu, böylece gelişigüzel iki mağdura cebin hücum eyleminin ağırlığı, birden aşkın silah buyurmak kanalıyla ortaya koyduğu kastının yoğunluğu, vurduğu çarpış sayısı ve bunların şiddeti, olayın yeri ve mağdurların ikametlerinde olay anındaki savunmasızlığı, kullandığı aletlerin öldürmeye yarar olması alay malay değerlendirildiğinde annesi ve kardeşini öldürme kastıyla cereyan ettiği anlaşılmıştır.”

İddianamede maznun Mustafa Ağdaş’ın “Kardeşi isteyerek mıhlamak” suçundan ağırlaştırılmış müebbet ve “Üstsoydan akrabayı bile bile öldürmeye bakmak” suçundan ise 13 yıldan 20 yıla büyüklüğünde hapisle cezalandırılması arzu ediliyor.

Share: