Ankara’üstelik şirkette etkin Hüseyin Fert Gökçek, 16 Şubat’ta geldiği Erikliman köyünde sakat nişanlısı Sıla Şentürk ile tartıştı. İkili ortada şiar atma meselesi ve ailenin yıldırma iddiasıyla suç duyurusunda bulunmasından muhit çıkan tartışmada Gökçek, iddiaya göre, yöneldiği mutfaktan aldığı aldatmak bıçağı ile tendürüst kızın boğazını kesti. Sıla, kanlar zarfında yerde kalırken, Gökçek kaçtı. Bu anlara tanık olan ve o dönme sem ile danışma engeli kâin babaanne, durumu güçlükle komşularına tabir edip, yardım istedi. Komşuların ihbarıyla adrese polis ve esenlik ekipleri gönderme edildi. Sağlık ekibinin yaptığı kontrolde Sıla Şentürk’ün hayatını kaybettiği belirlendi. Sıla’nın cenazesi, gözyaşlarıyla toprağa verildi. Kaçmaya çalışırken yakalanan Gökçek ise tutuklandı.

SEGBİS ÜZERİNDEN KATILDI

Sıla Şentürk’ü henüz geçmiş kaçıran ve ‘cinsel sömürme ve kişiyi hürriyetinden mahrum bırakma’ suçlamasıyla yargılanması süren Hüseyin Can Gökçek karşı, ‘tasarlayarak ve canavarca hisle çocuğu bilerek öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış mülk boyu mapushane cezası istemiyle sevgili açıldı. Giresun 1’inci Korkulu Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya Gökçek, tutuklu bulunduğu Van F Tipi Efdal Güvenlikli Merbut Ceza İnfaz Kurumu’ndan Gürültülü ve Fon Enformatik Sistemi (SEGBİS) üzerinden katıldı. Duruşmada Sıla Şentürk’ün annesi Asiye ve babası Bekir Şentürk ile babaanne Hatice Şentürk ile taraf avukatları amade bulundu.

CİNAYETİ KABUL ETTİ

Sanık Hüseyin Can Gökçek, mahkemedeki savunmasında, görüngü günü beraber okşamak amacıyla anlaştıklarını öne sürdüğü Sıla Şentürk’ün evine gittiğini söyleyerek, “Fenomen günü gelişigüzel çağrıştırmak üzere eve gittim. Evde Sıla ile babaannesi vardı. Babaanneden habersiz eve girip, Sıla ile konuşmaya başladık. Beni ötekisi ile aldattığını söyleyip, garipçe hareketlerle bana başlamak istedi sonraları sakinleşti. Daha sonradan ailevi değerlerime küfredince öfkelendim. Sıla’nın elinde bıçaklar vardı. Bıçakları gösterip, tehditler savurdu. Bana saldıracağı sırada elini tutarga bıçağı aldım. Sonra neler yaşandı hatırlamıyorum. Ankara’ya gidip konfirmasyon olacaktım ama havalimanında bir kadın polise durumu anlatarak teslim oldum. Cinayeti akseptans ediyorum” dedi. Duruşmada, Sıla Şentürk’ün esas ve babası üstelik hile söylediğini belirtikleri sanığın yer kısık cezayı almasını istedi.

‘TORUNUN SÖZÜNÜ TUTMADI, DEYİP KAÇTI’

Duruşmada, tanık namına dinlenen babaanne Hatice Şentürk ise “Eve elbet girdiğini görmedim. Üst çıktım, yerde yatıyordu. Kapının arkasında gördüğüm sanık, “Torunun sözünü tutmadı” deyip kaçtı. Elan bilahare dışarı çıkıp arkalama istedim” dedi. Murafaa, beyanların arkası sıra 29 Kasım’a ertelendi.